Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '08

 
Kategori
Siyaset
 

Gerçek demokrasi için nereden başlamalı?

Gerçek demokrasi için nereden başlamalı?
 

nasıl bir demokrasi istiyoruz?


Demokratik rejimleri baskıcı rejimlerden ayıran en önemli özellik çok sesliliktir. Toplumuda söyleyecek sözü olan herkesin söyleyeceklerini adil bir şekilde toplum katmanlarıyla paylaşması demokratik rejimlerde çok önemlidir. Oysa adı demokratik rejim olsada bazı rejimlerde bu çok sesliliğe rastlayamayız. Örneğin ABD de rejim sözde demokratik rejimdir ama orda aykırı sesleri rejim bir şekilde susturmayı başarmıştır. Bu teze karşı çıkanlara sorulacak en kolay soru şudur; Neden cumhuriyetçi yada demokrat bir insandan başkası başkan olamıyor? Toplum neden birbirinden pek farkı olmayan iki şıkdan başka bir şıkkı seçme hakkına sahip değil? Böyle bir demokrasi olur mu?

Bunun gibi daha pek çok örnekle sistemin çarpıklığını ve aldatmacalar üstüne kurulduğunu gösterebiliriz. Ama göstermek yetmiyor gösterdiğin insanlarında bunu görmek istemeleri gerekiyor. Yoksa sen anlat dur hepsi havaya.

Peki bizdeki durum ne? Bizde de durum pek parlak değil aslında. Bir kere iktidara gelenler topluma verdikleri sözleri daha koltuğa oturmadan unutuyorlar.

Dokunulmazlıklar konusunda mevcut iktidar söz ve taahhüt de bulunmasına rağmen biliyorsunuz kılını bile kıpırdatmıyor. Siyasi partiler kanunu ülkenin önünü tıkayan en büyük engel durumunda bence. Çünkü ülkeye demokrasiyi getirecek olan partiler tek adam sultası altında. Hani son günlerde moda olan tek vatan, tek bayrak örneğindeki gibi sadece tek sese izin var partilerde yoksa hadi bakalım kapı dışına. Ya sev ya terk et misali.

Seçim kanunu ayrı bir hikaye. Her üç lafından ikisi demokrasi olanlar nedense bu kadar anti demokratik ve toplumun hislerini yansıtmayan bir seçim sistemine ses çıkarmıyorlar. İstanbul da bir bölgede 30 vekil seçiliyor. İnanın oy verenlerin çoğu bırakın 2. 3. sıradaki adayı daha 1. sıradaki adayı bile bilmeden oy kullanıyorlar. Yani neye, kime oy verdiğini bilmeden oy kullanılması bazılarının çok işine geliyor.

Kamuda böyle peki özelde durum ne diye sorarsanız oda bir felaket. Bakın tartışma proğramlarına dönüp dönüp aynı insanlar ekrana çıkıp duruyor. Sanki memleketde farklı insan yok. Hani Amerikan sisteminde vardı ya bizim özel tvlerimizde de hep aynı tipler çıkıp aynı sözleri edip duruyorlar. Daha adam konuşmaya başlamadan adamın ne diyeceğini, ne konuşacağını biliyorsun. İşte tam bir ezber oyunu. Oysa ülkemizde böyle ezber konuşmayan aydınlarda var. Ama bu aydınlar ezber bozdukları için ekranlara çıkamıyorlar. Ezber bozma nidalarıyla ortaya çıkanlar bu güne kadar ezberin kendisinden başka bir şey olamamışlardır. Ülkemizde bu ezber bozulmalıdır.

Türkiyemizin önünün açılması için gerçek bir demokratik ortam sağlanmalıdır. Bunun da yolu en başta siyasi partiler kanunu ve seçim kanununu değiştirmekten, dokunulmazlıkları kaldırmaktan geçer. Yoksa sadece iktidarlar değişir ama yaşanılanlar hiçbir şekilde değişmez.

 
Toplam blog
: 166
: 1969
Kayıt tarihi
: 30.09.06
 
 

Sıcak bir Ankara yazında, 1975 yılında doğmuşum. İlk gençliğim Ankarada geçti. Üniversite yılları..