Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Kasım '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ben şimdi size nasıl anlatayım ?

Ben şimdi size nasıl anlatayım ?
 

mutluluğun resmi abidin dino


Toplumları toplum yapan bellekleridir. Oysa popüler kültür belleği pek sevmez, yok etmek ister. Çünkü biriktirmek işine gelmemektedir. Tüketip yenisini harcamak gerekir. Hem öyle demode şeylerle uğraşmak da neymiş . Devir düşünmeme, güdülere uyma ve yönlendirildiğin şekilde davranma devri. Bunun araçları da bol miktarda mevcut şimdi. Bazı yerlerde pasta, bazı yerlerde de dilim olur bunun adı ve savaşlar yapılır onun için. Reklam pastası, piyasa payı, geçtiklerin, geçemediklerin, yarıştıkların, eksiklerin, fazlaların, o fazlaları nasıl aldıkların ve o fazlaları nasıl vereceğin… Say sayabildiğin kadar. Anlatabiliyor muyum? Zannetmiyorum.

Nazım Hikmet’in Şeyh Bedrettin Destanında var bilirsiniz. Hep bir ağızdan türkü söyleyip hep beraber sulardan çekmek ağı, demiri oya gibi işleyip hep beraber sürebilmek toprağı… Devamında da Bedrettin yiğitleri duvarsız ve sınırsız bir kardeş sofrası için ölüme nasıl atıldılar onu anlatıyor. Aslında ne güzeldir bunların her biri ama kime anlatacaksın sen binlerle birlikte söylenen ortak türküleri? Gün boyu birbirini çekiştiren insan nereden bilecek hep beraber sulardan ağ çekmenin nasıl bir duygu olduğunu? Ya da demiri işleyen işçiyi uzaktan görünce tiksinen insan nereden bilebilir o namuslu ellerin kıymetini? İlk yağmur yağdığında toprağın kokusunu hiç almamış bir insana nasıl anlatabiliriz o mutluluğu? Ya da bütün hayatı rekabet, yarışma, yenme, ezme, ekarte etme, parçalama, yok etme, görmeme, duymama, algılamama üzerine kurulan insanlara nasıl anlatabilirsin duvarsız ve sınırsız bir kardeş sofrasını. Bırak duvarsız ve sınırsızlığı dostluklar bile maddiyata endekslenmişken vefa sadece bulmacalarda İstanbulda bir semt olarak kalmışken iki sohbet edecek adam bile kalmamışken nasıl anlatabiliriz dostluğu ve kardeşliği.

Nazım en güzelini yapmış, Abidin’e sormuş ‘Bana mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin’ Abidin de yapmış resmi ve mutluluğun resmidir demiş. Bense sorularımı hep kendime soruyorum son zamanlarda yanımda bir Abidinim yok ne yazık ki. Cevaplarımı da kendim araştırıyorum düşünüyorum belleğimi zorluyorum. Popüler kültür beni ve benim gibi adamları sevmiyor. Çünkü adam olmak nasıl olacak onu soruyorum. Nasıl olur bunlar onu soruyorum. Nasıl bir toplum kendine, geçmişine, yaşadıklarına, kültürüne bu derece yabancılaşır onu düşünüyorum ve sorular soruyorum, cevaplar veriyorum. Bazen bunları paylaşıyorum, blog yazıyorum. Ama depremde yıkıntılar arasında bağırıyor gibiyim. Hey kimse yok mu, heeey uyanın millet heeeeey uyanın, heeeeeeey…..

 
Toplam blog
: 166
: 1969
Kayıt tarihi
: 30.09.06
 
 

Sıcak bir Ankara yazında, 1975 yılında doğmuşum. İlk gençliğim Ankarada geçti. Üniversite yılları..