Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

24 Aralık '08

 
Kategori
Deneme
 

Gereksinim, istek ve aşk

Gereksinim, istek ve aşk
 

İnsan neye ihtiyaç duyar? Tabii ki kendinde olmayana. Eksiklerimizi tamamlamak için hayatı dolu dolu yaşarız. Anne sevgisiyse eksikliğimiz, kendimize bu eksiği giderecek birini buluruz. Çocukluğunda hissedemediğimiz sevgiyi, o saf dokunuşu masumiyeti başkasında ararız. İhtiyacımız bittikten sonra da diğer eksiklerimiz sıraya girer ve başka denizlere yelken açarız.

Her istek bir gereksinimden bir yoksunluktan bir acıdan doğarmış ve ancak giderildiğinde yatışırmış insan.

Tıpkı hamile bir kadının çileğe aş ermesi gibi aslında anne çileğin içindeki vitamine gereksinim duyduğu için çilek istermiş. Gerekli besini almazsak nasıl yaşayabiliriz ki. Bedendeki ya da ruhdaki eksikleri kapatmak için istek yaradılmıştır. Hayatı yaşayarak da eksiklerimizi gidermeye çalışırız.

Hayat boyu karşımıza çıkan insanları düşünelim. En yakın olduklarımızı ve hayatımızın hangi döneminde karşımıza çıktıklarını. Karşımıza çıkan insanların mutlaka bizimle ortak bir sorunu vardır ya da onların bizden bizim onlardan alacaklarınız.

Bazıları kendimize güvenimizi artırır, bazıları hayata bakışımızı değiştirir, bazıları sevgi ihtiyacımızı giderir, bazıları sorunlarınızı dinler bize destek olur, bir şeyler öğretir. Sizde iz bırakanlar mutlaka bir eksiğinizi tamamlayanlardır ya da size ayna olanlar. Bize hiç bir şey kazandırmayan bir birliktelik boş bir birlikteliktir. Bazen bir çocuktan bile çok şey öğrene bilir ve ona öğrete biliriz.

Her birimiz farklı özellikleri, yetenekleri ve güzellikleri olan bir bütünün farklı yansımalarıyız. Dünya sahnesinde birbirinden ayrı düşen aynı bütünün parçaları. Bu sahne eksikleri giderme kusurları düzeltme yeridir. Hayatımız boyunca eksikliklerimizi giderip tam olmaya çalışırız.

İnsan tamamlanmak için neler yaşamalıdır? Aşkın sarhoşluğu seni ihtiyacın olan şeyin kaynağına bağlar, hem de sorgusuz sualsiz bir kabullenişle. Sessizce o insanın bütün kusurlarını hoş görürsün. Bir çeşit yapıştırıcı görevi görür. Kalbin o muhteşem enerjiyle dolar o enerji iki insanı birleştirir.

Mutlaka aşık olduğumuz insanda tamamlayacağımız, tamamlanacağımız bir eksik vardır. O yüzden birlikteyizdir, gereksinim duymuşuzdur ve gereksinim istek olarak yansımış o da aşka, sevgiye dönüşmüştür. Doğa bizi aşk denilen ölümden daha gizemli bir duyguyla bağlar.

Gereksinim duyulan şeye duygusal bir boşluk oluşur. Bizler de o duygusal boşluğu gidereceğimiz insana girdap gibi çekiliriz. İhtiyaç giderilip eksik tamamlanınca tekrar kendimize döneriz. Kendine dönen insan eskisinden çok farklı bambaşka biri olur artık. Tıpkı iki farklı atomun bir araya gelip bambaşka bir maddeyi oluşturması gibi. Ne sen eski sen, ne de o eskisi gibi değildir. Herkes biraz ben biraz o olur karışır bütünleşir. Evlilikler aklıma geliyor bu konuda eşler zaman geçtikçe birbirine benzemeye başlar. Hatta evcil hayvanların giderek sahibine benzediği bile söylenir.

İnsan yaşam boyu tamamlanmaya çalışır. Tamamlandığında da mükemmel bir varlığa dönüşür. Fakat bu tamamlanma tek bir olayla gerçekleşmez bu sırasında büyük ayrılıklar ve acılar yaşanır. Korkmadan hayatı yaşamak onca acılara göğüs germek kolay değildir ama mükemmelle ulaşmak büyük bir başarıdır.

Uzayyolcusu

 
Toplam blog
: 16
: 3022
Kayıt tarihi
: 15.11.08
 
 

Evreni ve kendimi anlamaya, bilmediklerimi bilmeye, varlığımın sebebini bulmaya çalışıyorum. Yaşadık..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara