Gerilimli gündem

Dünyada, bu kadar hızlı değişen ve gergin gündem yaşayan bir başka ülke var mı acaba? Ekranlarda sık sık 'son dakika' haberleri göze çarpmakta ve heyecanla 'yine kimler gözaltına alındı, kimler ifade verdi veya kim intihar etti kabilinden ekrana kilitleniyoruz.

Epeyi uzunca bir zamandır böyle gitmekte, sonu da gözükmemektedir. Yılbaşından bu yana bakacak olursak, Bartolomeos, Tekel işçilerinin direnişleri, Norveç mezalimi derken, bir de İsrail'in densizliği son noktayı koydu. Şimdilik özür dilendi ama bu neyi değiştirir ki? Ardından başka sorunlar gündeme gelecektir kuşkusuz. Ayrıca, bir şeyi de teslim etmek yerinde olur diye düşünüyorum; İsrail hükümeti, Yanlış veya doğru yapabilir, buna da gereken diplomatik cevep ve kamu oyu tepkisi verilebilir, ama Kurtlar Vadisi dizisinde filmin baş kahramanının rakibini vurduğu ve sıçrayan kanın arka duvarda bulunan Davut yıldızı'nı kırmızıya boyadığı sahne uygun kaçmamıştır. Bu simge, İsrail bayrağında bulunmaktadır. Biz Türkler, her milletin bayrağına saygı gösteren bir ceddin torunlarıyız. Atatürk'ün, Büyük Taarruz günlerinde bozguna uğrayıp kaçan Yunan ordularının yede bıraktıkları pejmürde durumdaki bayrağı alıp onu katlayarak kaldırılmasını emrettiği ve '' bayrak kutsaldır, düşmanın dahi olsa bayrağına saygı gösterilmelidir '' dediği, Selçuklu Sultanı Alparslan'ın esir düşen Haçlı komutanı Romanos Diyojen'in alınmış olan kılıcını kendisine iade ettiği tarihimizde kayıtlıdır. Bu davranışlar, bizlere yol gösterici mahiyette çok kıymetli birer örnektir.

Heron uçakları alınacakmış. Alımın iptali gerekmezmiydi? Alsak kime karşı kullanacağız? PKK ya mı? Hani BBG evi gibi görüyorduk onları..

Üretim gücümüzü düşürüp her şeyi dışarıdan almaya bakıyoruz. Kendimiz üretmeliyiz. Fabrikalarımızı ve üretim tesislerimizi yabancı ellere bırakmamalıyız. Yazar Nihat Genç'in çok yerinde bir benzetmesi var. Diyor ki, ''memleketin taşına toprağına fareler girmiş! Sürekli kemiriyorlar. Kırklanması lazım bu memleketin!'' ''Kızılırmağımı, Yeşilırmağımı alamazlar benden''. Evet ne kadar da doğru. Yakın gelecekte, dünyada enerji sıkıntıları yaşanacağını çok iyi bilen küresel güçler, Fırat ve Dicle nehirlerimizi sahiplenme çabalarında değiller mi? Biz hala yabancı ortak peşindeyiz. Nihat Genç ne kadar doğru söylüyor; ''para kazanmak için, duygularını iptal edenlere şaşıyorum, kalbi acıyı tanımayan, Makina gibi bir nesil yetiştirilmek isteniyor''

Milletimizin binlerce yıldan gelen insani özellikleri yok edilerek, maddeci batılı, egoist, asi, çıkarcı birtakım kazanımların benliklere yüklenmesi, bazı küresel projelerin ve kurumların yardımı ile adım adım gerçekleşmektedir.

Filistin ve Gazze katliamlarına tepkilerin verilmesi ne kadar doğal ve yerinde ise, aynı güçte tepkilerin ABD'nin Irak'ta yaptığına da verilmiş olması gerekirdi. Oysa, en büyük devlet büyüğümüz, '' ABD askerlerinin sağ sağlim ülkelerine dönmelerini diliyoruz'' demiştir.

Mazluma her durumda arka çıkılmalı, zalime de Hiçbir çıkar gözetmeden karşı olunmalıdır.