Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '13

 
Kategori
Güncel
 

Gezi, Eylem, demokratik haklar

DEMOKRATİK EYLEM (TÜRKİYE'DE) NASIL YAPILIR

1- Kesinlikle resmi makamlardan izin alınmaz.

2- Yer seçimi çok önemlidir; ya gündelik hayatı felce uğratacak bir yol kapatılır, ya devam eden bir projeye engel olunur ya da kamu ya da özele ait bir alan işgal edilir.

3- İşgal kelimesi çok önemli çünkü işgal etmeyip, gündelik hayatın devamına ve devletin işleyişine müsaade ediliyorsa polisin müdahale etmeme ihtimali olabilir.

4- Bu işgal ulaşımı tamamen engelleyecek bariyerlerle desteklenir. Bariyer yapımı için kamu ya da özel ayrımı yapılmaksızın her türlü yapı yok edilebilir, iş yerleri tahrip edilebilir, kaldırım taşları ve korkuluklar kullanılabilir. (kaldırım taşları çok amaçlı olarak kırılarak bir kısmı da eylemin ilerki aşamasında kullanılır.)

5- Eylemde ilk önce  kadınlar, gençler ve yüzleri tanıdık olmayan, duygularında samimi ve sempati toplayabilecek kişiler ön plana çıkartılır. 

6- Bu arada eylemin konusu öyle global bir konu olmalıdır ki, hangi görüşten olursa olsun duyan ilk etapta sempati duysun ve destek versin. Özellikle sanatçıları bu işin içine çekmek televizyon ve gazete sayfalarında iyi gözükecektir.

7-Sonra güvenlik kuvvetleri beklendiği üzere izinsiz ve kamu düzenini bozan bu eylemi sonlardırma için gelirler. 

8-Bu aşama çok kritiktir, eğer polislerin güç kullanmasını sağlayamazsanız eylemin hiçbir anlamı kalmaz. Bir de eller deklanşörde olmalı ve 'unutulmaz' anları yakalamalıdır. 

9-Sonra bir grup eylemi karıştırmaya, tansiyonu artırmaya başlar, önce küfürler, arka saflardan atılan taşlar, patlangaçlar, yasadışı flamaların ısrarla sallanması. Sadece bir polis, bir polis yanlış bir hareket yapsın yeterlidir ve genç, yorgun, stresli, kimisi tecrübesiz polis grubunun arasından muhakak bir ya da ikisi bu hatayı yapacaktır.

10- Ondan sonra zaten yılların tecrübeli eylemcileri devreye girer ve hazırda getirdikleri havayi fişekler, demir bilyeler ve kırık kaldırım taşlarıyla başlar bir meydan savaşı.

Neden mi böyle madde madde ve saçma bir şekilde demokratik eylemin yapılışını anlattım? Çünkü maazallah böyle yapmayıp da izinli bir gösteri ya da yürüyüş yaparsanız, yasal çerçeveler içerisinde basın açıklaması yaparsanız. Bu eylemlerinizi de kararlılıkla ve her seferinde yasalara uyarak gerçekleştirirseniz; o zaman nerde göreceğiz polis vahşetini, TOMA'ya göğsünü siper eden kızımızı, polisin genç kadınının gözünün içine biber gazı sıkışını, güzelim Taksim'in bir savaş alanına dönerek alev alev yanışını.

Elbette Gezi parkı eylemlerine katılan, orayı bir bahar şenliğine dönüştüren, yeşili ve Taksim'in bugünkü halini korumak isteyen gençlerimiz ve sanatçılarımız olayların bu hale geleceğini bilmiyorlardı. Ancak emin olun birilerinin de tek amacı buydu. Ben insanların Başbakan'ın uslubunu beğenmemelerini, politikalarından rahatsız olmalarını hatta dünya görüşünü tamamen kendisine ters buluşunu anlayabiliyorum. Ama bu ülkenin alevler içinde yanması kimseye istediğini kazandırmayacak. Belki sevmediğiniz bu Başbakan alevlerin içerisinden daha güçlenerek çıkacak. Çünkü sokaklarda olanların ne istediği çok açık ortada olmakla beraber, evlerinde oturan ve aklına gelenleri twitter ve facebook'tan paylaşmayan milyonlarca insanın ne düşündüğünden hiç birimiz emin olamayız. Ve olaylar uzadıkça da emin olun o sessiz kalabalık, ilk başlarda polis eziyetine maruz kaldığını gördüğü masum gençlere olan sempatisini yavaş yavaş kaybedecek. Çünkü bir süre sonra artık sadece polise molotof kokteyli atan, elinde illegal örgüt simgeleri taşıyan profesyonel eylemcileri görecek. Sonra da bu protesto asıl neden başladı, inanın o da unutulacak.

Peki şimdi ne yapmalı? Bence yapılacak en iyi şey, Gezi Parkı'nın orjinal eylemcilerinin eylemi bu noktada sonlandırmaları ve inandıkları davayı farklı platformlara taşımalarıdır. Zaten eylem amacına ulaşmış ve milyonlar dikkatini çekmiştir. Eğer hükümetten istedikleri cevabı alamadıklarını düşünüyorlarsa da bu yeni oluşan dinamiği hem sosyal medyada hem meydanlarda (yasal gösteri izni alarak) yine hükümete karşı kullanmaları daha verimli olacaktır. Çünkü eylemler bu şekliyle devam ettikçe mesajları alevler arasında eriyip gitmektedir. Onlara destek verenler zaten bu desteği sürdürecektir ancak asıl önemli olan sessiz kalabalıkların da desteğini sürdürmektir. Yabancı medyanın desteği kimseyi yanıltmasın, bugün demokratik haklarınız desteklerler, yarın askere polise yeni cihazlar satarlar.(Bahrey'de protestolar sürerken Bahreyn Cumhurbaşkanı İngiltere'ye davet edilerek toplumsal olaylarda kullanılabilecek yeni araçlar kendisine tanıtılmıştı) 

Bu ülke bir partinin ya da bir kişini ülkesi değil, hepimizin ülkesi. Güzel ülkemiz alevler içinde yanarsa hep beraber yanarız. Bir gün 'öteki' dediğimiz insanlarla birarada huzurla yaşamayı öğrenmek umuduyla...

 
Toplam blog
: 9
: 422
Kayıt tarihi
: 17.02.07
 
 

Devlet okullarında lise ve yüksek öğrenimimi tamamladıktan sonra, yine devlet bursu ile ABD'de yön..