Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '13

 
Kategori
Güncel
 

Gezi Parkı ve demokrasi

Gezi Parkı ve demokrasi
 

Taksim Gezi Parkı, İstanbul'un Beyoğlu İlçesi'nde, Taksim Meydanı'nın kuzeydoğusunda Cumhuriyet, Asker Ocağı ve Mete caddeleri arasında yer alan şehir parkının adıdır.

Gezi parkı’nı ilki 1972 yılında askeri okullar sınavlarına girdiğimde ikincisi de 2002 yılında olmak üzere iki kez görmüşlüğüm vardır.

38.000 m² yüzölçümüne sahip olan Taksim Gezi parkı, 1991-92 arasında revizyondan geçirilmiş; dikdörtgen planlı parkın ortasına fıskıyeli büyük bir havuz inşa edilmiştir.

Gezi Parkı'nın kuzeyinde, eskiden Taksim Bahçesi ve Taksim Belediye Gazinosu'nun bulunduğu yerde halen Ceylan Intercontinental Oteli vardır. Asker Ocağı Caddesi'nin karşı tarafında ise Divan ve Hyatt Regency otelleri yer alır. Gezi Parkı'nın altına Cumhuriyet Caddesi tarafına, kot farkından yararlanılarak dükkan ve kafeteryaların ve bir sanat galerisinin bulunduğu bir dizi kapalı mekan inşa edilerek 1967'de bugünkü halini almıştır.

İstanbul Büyükşehir belediye başkanı olduğu 1995 yılında “ Üçüncü köprü cinayettir” diyen sayın başbakan her ne hikmetse üçüncü köprünün temelini atabilmiş ve Taksim Gezi parkının olduğu yere de otel yapılması için talimat verebilmiştir. Hatta “ Kıyamet kopsa da o ağaçlar kesilecek”  diyebilmiştir.       

28 Mayıs 2013'ün ilk saatlerinde, Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamında Taksim Gezi Parkı'nın bir duvarının yıkılmaya başlanması ve bazı ağaçların taşınması üzerine  polis tarafından müdahaleye uğrayan protesto gösterileri başlamıştır.

Gezi direnişi sanılanın aksine bu ülkenin sahipsiz olmadığını ve  demokrasinin de salt sandık demek olmadığını  gösterdi dosta ve düşmana.

En doğal yurttaşlık haklarını kullanmak isteyenlere karşı kullanılan orantısız şiddet büyüdükçe eşi benzeri görülmeyen bir kenetlenmeye tanık olduk. Yedinci gününde halkın kararlığı ile iktidarın şaşkınlığı direnişi okuyamaması ve çelişkili açıklamaları sürüyor.

Binlerce biber gazı kapsülü atıldı. Polisin en çok biber gazı kullandığı eylemlerdendi. O kadar çoktu ki Taksim'de attığınız her adım biber gazı kapsüllerine çarpar olmuştu. Ayrıca tüm bu gazların tahmini maliyetinin 21 Milyon TL olduğu söylenmişti. Gazdan insanlarla birlikte hayvanlar da nasiplenmişti.  Halk gerektiğinde hakkını arayabileceğini gösterdi. Askerin bazı eylemcilere maske dağıttığı görüldü. Toplum etnik dinsel ve spor kulüpleri taraftarlığını bir yana iterek omuz omuza direnebileceğini gösterdi.  Polis verilen emirleri uygulayarak acımasızca saldırdı. Sosyal medyada onlarca kalacak yer adresleri ve gönüllü doktor, sıhhiye, avukat numaraları paylaşıldı. Türkiye'de ki onlarca şehirde eylemler düzenlendi. Tüm dünyadan destek mesajları geldi. Eylem yerine uzak mevkilerde akşamları ve geceleri tencere tava sesleriyle destek verildi. Polis çekilince eylemciler büyük bir coşkuyla başarılarını kutladılar.

Bu eylemliliğin çağdaş yaşam çağdaş bilimsel ve laik eğitimin sağlandığı demokrasi ve insan haklarının çağdaş uygarlığın gerektirdiği düzeye ulaştırılabildiği çocuklarımız ve gençlerimiz için güzel bir geleceğin muştucusu olacağı inancımla katkıda bulunanları yürekten selamlıyorum.

“Dersler çıkardık” şeklinde açıklama yapanların samimi olduklarına inanmak istiyoruz. Bu direnişle Türk halkı seçim rüşvetleriyle çoğunluğu eline geçirmiş iktidarlara astığı astık kestiği kestik bir tutum içinde olamayacaklarını göstermiştir umarım. 

 
Toplam blog
: 190
: 3134
Kayıt tarihi
: 28.09.07
 
 

Emekli öğretmenim. Yurdunu, ulusunu seven, her konuda sorumluluk sahibi gençler yetişsin istiyorum. ..