Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Haziran '11

 
Kategori
Ekolojik Yaşam
 

Gıda krizi

Gıda krizi
 

Fare, kemirgen bir canlı. Belki, yakında bizler fareleri kemirmeye başlaya biliriz.


Endüstrileşme ile üretim artınca daha çok insan besleyebilir hale geldik. Bunun etkisi ile dünya nüfusu artmaya başladı. Ama bu artış, endüstrileşmenin olduğu bölgelerde yaşanıyor. Çünkü üretimin artığının farkına varanlar, bazılarının ‘gelişmiş’ dediği bölgelerde yaşıyor. 

Yüksek kapasiteli üretim, ürün çeşitliliğini azalttığı için üretim dışı ürünleri, yüksek fiyatları sebebi ile- daha zor ulaşılabilir hale geldi. Bu da ‘ekonomik yaşam’ tarzını seçen insanların ucuz ve çok bulunan ürünlere yönelmesini sağladı. Az çeşitte ürün, çok miktarda ve ucuz üretildiği için zorunlu tercih halini aldı. 

Çeşit kısıtlılığı ve aynı ürünleri bolca tüketmenin bir tür toplumsal yan etkisi son 50-60 yılda iyice ortaya çıkmaya başladı. Bu yan etkilerin en önemlileri: Şişmanlık, şeker, kalp hastalıkları ve hastalıkların kralı olan kanser! Bunlar sadece biyolojik hastalıklar. Bunun dışında yan etkilerini de saymak gerekirse: umutsuzluk, stres, bunalım, öfke ve en önemlisi mutsuzluk! (Zaten umutsuzluk ile mutsuzluk ikiz kardeştir. Biri varsa diğeri mutlaka oralarda dolaşır.) 

Yan etkilerin bireysel olanları, dolaylı olarak toplumsal yan etkileri de doğurur. Bu yan etkiler: Geçimsizlik, sosyalleşme sorunları, nefret, vandalizm ve terör! 

Yan etkiler bulaşıcı bir hastalık gibi de yayılabilir. Bu hastalıkla enfekte olan insanlar güce sahip olmaları durumunda çok tehlikeli sonuçlara sebep olabilirler. Nasıl ki psikolojik sorunları olan birine toplu taşım aracı kullandırmayan kurallar var, bu tür sorunları olan birilerine de yönetici ve karar verici olma hakkı vermeyen kurallar olmalı. 

Eğer bu salgın engellenemezse ekonomik, siyasi ve en son aşamada da askeri krizlere neden olacaktır. Burada “olabilir” demiyorum, çünkü olma ihtimali mutlak bir ihtimaldir ve öyle ya da böyle mutlaka olacak. Ama ne zaman olacağı insanlığın kendini kontrol edebilmesi ile doğru orantılı olarak değişir. Eğer kendimizi kontrol etme yeteneğimiz artarsa, insanın dünya üzerindeki varlık süreci de uzayacaktır. 

Sonuçta çok gıda üreterek çok insana ulaştığımızda, bu insanlar ile çok daha fazla gıda üretebilir hale geliyoruz. Onlar da üretime katılıyor... İşte kısır döngü 300 yıl önce böyle başladı. Böylece bir süre sonra dünyayı kemirmeye son vereceğiz! 

ACEMİ HELVACI GİBİ:
Biraz irmik, biraz şeker, biraz irmik biraz şeker derken o kadar çok helva oldu ki, bütün insanlık ölse, arkasından dağıtmaya yeter!
Hep sevgi ile kalın. 

Murat SEVGİ 


Not: Ben gıda krizinin uzaylılar ile çözüleceğine inanıyorum. Başkanı, bilim-kurgu filmlerinin gazına gelip, diyalog-miyalok saçmalıkları ile uzaylıları adam yerine koyup canımızı sıkmasın! 

Uzaylı konusunda en iyi politika: Hafif küllenmiş közde, yakmadan, sık sık çevirmektir. Ben, gördüğüm yerde kafasına keseri patlatıp mangala yatıracağım! 

 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..