Ekolojik okur yazarlık

Size “Okur yazarlığınız var mıdır?” sorusunu yöneltsem nasıl bir tavır sergileyeceğinizi kestiremem; ama en azından düşünürsünüz değil mi? Ben de çok düşündüm bu konuda; hatta birkaç yazı da yazdım. Goethe’nin ilerlemiş yaşına rağmen okumayı öğrenemediği konusunda yakınmasından bahisle bitki ve hayvanları, doğayı okumak gerektiğinden söz etmiştim. Bu konuda Kuran-ı Kerimde yol gösterici bir çok ayetin olduğu da malumdur.

1987’de yönetici olarak bulunduğum bir okulda okuma yazma kursu açtığım sırada Fransa’da da okuma seferberliğinin olduğunu okumuştum. Bu seferberlik bilgisayar okuma seferberliği imiş.

Kısaca okumak, sadece bir metin okumak ya da  kitap, gazete…vb.  okumaktan ibaret değildir.

Bu konulara şöyle bir değinmiş; ancak ukalalık olmasın diye ayrıntıya girmemiştim. Bu anda da ayrıntıya girmek, okuma zevkinizi kaçırmak istemem. Yalnız gazetelerden okuduğum bir haberi iletmekle yetineceğim:

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Türkiye Erozyonlar Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Türkiye’de ilk kez 'ekolojik okur yazarlık öğretmen eğitimi’ni Yalova’da başlattı.

Hep kötü, iç karartıcı haberlerin verildiği bir ortamda böyle bir habere çok sevindim. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.

Açılış konuşmalarından, yararlı olacağını umduğum birkaç sözü aktarıyorum:

TEMA Vakfı Şeref Başkanı Hayrettin Karaca  “Yaşamak için bizi yaşatanları yaşatmalıyız” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Halis Yunus Ersöz, ise bakanlığın projeye önem verdiğini dile getirerek şöyle konuştu:

“Bu, proje insanın hayatın anlamını algılayabilmesi açısından önemlidir. Doğayı, çevre olaylarını doğru olarak algılayabilir ve algılatabilirsek, daha mutlu yaşayan ve doğayı koruma refleksi olan bir toplum meydana getiririz”diye konuştu.

Yazıya başlarken sorduğum soruyu değiştirerek tekrar soruyorum:

Sizin ekolojik okur yazarlığınız var mı?

Çocukluğum orman içi bir köyde geçti. Mesirelerde, yaylalarda çok güzel günlerim oldu. Derelerin sesi hala kulaklarımda, dağların sisi de gözümün önünde. Gövdeleri yosun tutmuş kestane ağaçları, gövdelerini pisa ve sakız sarmış çam ağaçları, dalları kırılan kirazlar, likarpalar, büyülü çiçeklerle donanmış komarlar… say say bitmez. Çocukluğuma gitmek istiyor insan.

Çocukluğuma gidemeyeceğimi biliyorum; ama yakınımda ekolojik okuma kursu açılsa ilk öğrencisi ben olurdum.

Ekolojinin temel ilkelerini kavrayıp kavratmak birinci görevimizdir.

Ekolojik okur yazarlık insanlığın kurtuluşu için ilk adım olacaktır.

Sabahattin Gencal, Başiskele – Kocaeli, 23. 09. 2011