Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ağustos '07

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Gişe aslanlarııı!!!

Gişe aslanlarııı!!!
 

Bugün iki yıldır işim düşmediği için hiç uğramadığım bir devlet dairesine gittim benim vefasızlığıma içerlemiş olacaklar ki hiç de iyi karşılamadılar beni!!!

Ben aslında hep devlet kurumlarını savunan her işimi devlete dayalı biryerde yaparak katkı sağlamak isteyen bir insanım peki ya onlar bana ve hatta benden de iyi niyetli insanlara karşı neden daha kibar ve sevecen değiller.

Neden gittiğim hiçbir devlet dairesin de gişe memuru arkadaşlar güleryüzlü birşekilde hoşgeldiniz diye karşılamıyorlar insanları yani onların özel sektördeki bir bankada daha ağır koşullarda çalışanlardan farkı ne?Çok mu zor kendi insanlarına daha iyimser davranmak? Yüzlerinde ki sizle uğraşmaktan bıktım edasının sorumlusu kim? Biz mi yoksa onlara karşı sorumlu olan devlet mi?

Normal yaşamların da belki de çok kibar olan bu insanlar masa başına geçip, önlerine de bir sürmen takımı alınca neden canavarlaşıyorlar? Karşılarındakilerin kendi anne babaları ya da kardeşleri olabileceğini düşünüp neden empati kuramıyorlar?

Ve neden sistem bizim çocukluğumuzdan beri duyduğumuz ama şahit olmadığımız sadece kafamızda tekerleme gibi kalan ama gerçek olan 'bugün git yarın gel' prensibiyle devam ediyor. Bir masada bir kişinin gayet kolaylıkla yapabileceği bir iş için insanlarımıza hasta, yaşlı demeden neden bir oraya git şunu imzalat, aşağıya git soldan ikinci kapıda Mahmut Bey var orda kaşe bastır... vs eziyeti devam ediyor?

Peki ya insanlarımız neden hep aman susayım da işimi yapsın diye boynunu büküp bağırılmaya, hakaret yemeye, ordan oraya yüz metre engelli koşu yapmaya razı oluyor ve neden bazen kızı ya da oğlu yaşında ki bir insanın bile bağırmasına cevap veremiyor... Bunları şımartan kim? Yoksa bizim yaşama sebebimiz bu bazı çalışanlarda bizim mi haberimiz yok?

Bugün 3 saat boyunca bir duvar kenarın da sıramı beklerken bunları düşünecek ve tarafsız olarak iki tarafı da gözlemleyebilecek bolca vaktim oldu...

Gördüğüm manzaralar hiç de cevap bulunabilecek tarzda şeyler değildi aslında.Yüz elli insan elinde sıra fişiyle beklerken bir teyzenin gelip aslı olmadığı halde oğlum fişimi kaybettim diyip onca insanın önüne geçmesi, insanlar için bir dakika bile çok önemliyken gişe yetkilisinin bir müşteriyi soyadından tanıyıp akrabalarını sorması ısrarla biryerden tanıdık birilerini çıkarmaya çalışması, kurumda tanıdığı olanların ellerini kollarını sallayıp işlerini hemen yaptırabilmeleri daha belki de benim dikkatimden kaçan ve anlam veremediğim kafamda malesef soru olarak kalan birsürü olay...

Bütün bu soruların cevabını bulamıyorum ya da kimin haklı kimin haksız oldunu şu an çıkaramıyorum ama henüz yirmibir yaşındayım ve umarım birgün bunların düzeldiğini görücem ve o zaman bütün soru işaretlerim de yok olacak diye düşünüyorum.

İnşallah yanılmam...

 
Toplam blog
: 5
: 5922
Kayıt tarihi
: 04.08.07
 
 

1986 Adana / Seyhan doğumluyum. Ahmet Kurttepeli Lisesi'ni ve sonrasında Selçuk Üniversitesi Halkla ..