12 Ekim '08
- Kategori
- Ekonomi - Finans
Global kriz ve Türkiye

global kriz türkiye
2008'in son çeyreği tüm dünya ülkeleri için tam bir kabusa dönüşen finansal krizlerle tamamlanacak. Acaba 2009 yılında neler olacak? Hangi ülkeler ne gibi davranıslar da bulunacak. Türkiye ve benzeri ülkelerde neler yasanacak?
Bunların hepsini birer birer açıklayayım;
2008 son ceyreğinin nasıl geçeceği tüm ülkeler için belli;
Amerika finansal krizi ve bankalarla boğuşmaya devam edecek. Aynı zamanda seçimle de yeni kabinesini olusturacak.
Avrupa ülkeleri Amerikanın girdabın olusturdugu akıntıya ters kürek çekmeye çalışacak ama girdaptan kurtulamayacak.
Asya ülkeleri ise Avrupa ve Amerika'nın krizinden en ucuz nasıl kurutuluruma bakacak. 2008 son ceyreginde asya ülkelerinin vatandaşları bu krizi cok fazla hissetmiyecek.
Gelelim 2009 yılına;
Amerika yeni hükümetiyle kriz için çözüm planları yapacak ama tüm ülkelerden de destek isteyecek. Bu destek sağlanırken gelişmekte olan ülkeleri sıkıntıya düşürecek bazı kararlar alınacak. Amerika kendisini kurtarmak ve içerideki halkının refahını artırmak için gelişmekte olan ülkelerin hazinelerinden dolaylı olarak para çıkışları olacak.
Amerika yaralarını ancak 2009'un son 3 ayında sarmaya başlayacak.
Avrupa'da işler biraz daha karışık olacak. AB ülkeleri sürekli biraraya gelip kararlar almaya çalışacak ama bu kararların çoğu askıda kalacak. Amerika'daki gidişata pararlel bir seyir olacagından Avrupa ülke hükümetleri pek başarılı olamayacak. Bu karasızlıklardan dolayı da Avrupadaki tüketim ve iç talep dip noktalara ulasacak. İç talebin düşüşünü ihracat ile kapatmaya çalışacak olan avrupa, 2009'un sonuna dogru ihracatı artacak. İç talebin artısı ise 2010'da artacagını umuyorum ama 2009'un sonunda alınacak kararların radikal olması ve Amerika'dan farklı bir ekonomik çizgiyle olması gerekecek.
Gelelim ülkemize, Türkiye 2008'i krizi en hafif atlatan ülke olacak. 2009 yılı ise Avrupa ve Amerika'daki talep düşüşüyle ciddi sıkıntıya girecek. Suan bankaların finansal yapısı sağlam gibi görüküyor olsa da 2009'da bazı büyük bankalardan gelecek kötü haberler piyasayı çalkalamaya yetecek ve reel sektöre dogru bu yayılacak. Umarım hükümet dogru kararları zamanında alır ve reel sektör en az hasarla bunu atlamaya çalışabilir. Aksi durumda 2009'un ikinci yarısı orta ölçekli çoğu şirketin finansal krize girmesine ve iflaslarını gündeme getirebilir. Bu da işsizlik ve sosyal değişimlere sebep verecektir.
Bu durumların olmaması için, hükümetin Afrika ülkelerine ve Asya ülkelerine (özellikle Türki ülkelere) ticari kolaylıklar ve iş hacmi büyük anlaşmalara imza atması gerekiyor. Bu adımların şimdiden gerçekleştirilmesi ülkemiz ekonomisi için krize dayanıklı hale getireceginden şüphem yok. Ama adımların yavaş atılması 2009 yılında çöküşü ve 2010'da da çıkış aramakla gececektir.
Sonuc olarak 2009'un nasıl yasanacagı belli ama bu akışın değistirilmesi de ülkelerin akıllı adımlar atmasına bağlı.
Türkiye stratejik adımlar atarak Avrupa ve Amerika'nın buhranını en az hisseden ülke olacaktır.Tabii ki bunu iş dünyasının da desteklemesi ve yönünü farklı kıtalara çevirmelidir.