Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

26 Aralık '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Göçmen kuşlar daha mı şanslı?..

Göçmen kuşlar daha mı şanslı?..
 

Göçmen kuşları öğrendiğimiz yıllarda navigasyon denen bir aletten haberimiz de yoktu henüz..
Onların bu maceralı ve uzun soluklu yolculuklarını, içlerindeki bilinmeyen kodlamalarla açıklamaya çalışırdık.

Ama kuşlara, özellikle göçmen olanlarına özendiğim şu günlerde düşündüğümde, Allah'ın bu kuşların içine görünmeyen bir navigasyon cihazı (yol bulma aleti) yerleştirdiğini hayal eder oldum. Mevsimi geldiğinde basıveriyorlar bu cihazın düğmesine sanki ve başlıyor cihaz yol tarifine:

''Derenin üzerinden geç..Soldaki tepeye yönel.. İki bin kanat çırpışıyla bilmem hangi ovaya varacaksın.. Ovayı geç.. Sağdaki ağacın filanca dalının gösterdiği yöne sap.. Beş bin kanat çırpışıyla filanca noktaya varacaksın, vs'' gibi bir tarifle buluyorlar yollarını sanki!


Yani en azından, hangi noktaya ulaşmak için, hangi yola sapmaları gerektiğini bilerek uçuyorlar. Yollarda kendilerini bekleyen tehlikelerse artık şanslarına kalmış!

Peki bizler niçin içimizde bir navigasyon cihazıyla doğmadık ki?!.

Neden kodlu değil gideceğimiz yollar?!.

Neden her seferinde karşılaştığımız farklı yol seçenekleri afallatıyor biz insanları?!.

Birine sapınca, öteki yolun sonunda bizi nelerin beklediğini neden bilemiyoruz ki?!.

Hangi bölgeye ulaşacağız?

O yolun sonunda bir bataklık mı yoksa yemyeşil bir vadi mi beklemekte bizi?

Önümüzdeki kumsalı serin bir deniz kıyısı sanıp adımızı attığımızda, neden uçsuz bucaksız ve kavurucu bir çölle karşılaşıyoruz? Ve ardından, neden o kızgın kumların üstünde, hoyrat çöl fırtınalarına direnerek, sığınacak bir vaha aramakla ömür tüketiyoruz?..

Neden oranın kumsal değil de çöl olduğunu (önceden) haber verecek bir navigasyon cihazımız yok bizim? Niçin, o kumları kaç kanat çırpışı ile veya kaç insan adımı ile veya kaç tekerlek dönüşü ile aşabileceğimizden haberdar çıkamıyoruz yola?!.

Ömrümüz bazen yanlış yollara sapmaktan bitap, yorgun tükenip gidiyor.. Ve karşımıza çıkan kavşaklarda, hangisine sapmak gerektiğini bilmediğimizden, yanlış seçilmiş yolların ucunda bizi bekleyen yenilgilere adım atmakla tükeniyor adeta!

Yaşam demek; sonunu kestiremediğimiz sorulara cevap aramakla geçip giden, mutluluk arayışlarıyla, macera dolu sürprizlerle tüketilen bir kavram demek belki de?..

Bu sürpriz dolu arayış içersinde saptığı dönemecin sonunda bazen içi değerli mücevherle dolu hazine sandıkları bulabiliyor insanoğlu, bazen de bulduğu sandığın kapağını aralayınca yılanlar çıyanlar saçılıveriyor ortalık yere!
Ne bulacağımız tabii ki belli değil! Bizi neyin beklediğini, elimize ne geçeceğini hiç birimiz baştan kestiremiyoruz! Çünkü hangi yolun sonunda nereye varacağımızı önceden bilemiyoruz.
Buna fazlaca bir itirazım yok elbette.

O çok özendiğim göçmen kuşlar da, kat etmek zorunda kaldıkları yollarda onları hangi tehlikelerin, hangi maceraların beklediğinden habersiz çırpıyorlar kanatlarını o yöne doğru.
Ama neticede hangi yolu izlemek zorunda olduklarını bildiriyor içlerindeki görünmeyen navigasyon aletleri! İzleyecekleri yönü bilerek çıkıyorlar yola ve nereye çıkan bir yol olduğunu bilerek sapıyorlar yoldaki dönemeçlerden.
Yoldaki tehlikeler ve zorluklar ise şanslarına kalmış! Artık bahtlarına ne çıkarsa!

Şanslı ise sorun çıkmayacak. Şanssız ise sorunlar yaşayacak, beklenmedik düşmanlarla, kötü hava koşullarıyla karşılaşacak belki. Ama yeterince güçlü davranabilirse aşacak. Güçsüz ise ancak yenilecek ve yolunu tamamlayamadan, ebediyete çırpmış olacak son kanat vuruşlarını!


Hani diyorum?!. Keşke diyorum!

Bizler de en azından hangi yol olduğunu bilerek dönebilsek yaşamımızın karşımıza çıkaracağı dönemeçleri!
Bizi koruyacak, soğuklarda içimizi ve hayatımızı ısıtacak iklimlere doğru yönelebilsek diyorum ‘karar vermekte zorlanmadan’. Tanısak bu ihtimalleri! Haberdar olsak!

Bilerek sapsak yolumuza ve sadece, o bilinen güzergâhın karşımıza çıkardığı yaşam sürprizleri ile boğuşmak zorunda kalsak.!

Velhasıl, insanoğlunun göçmen kuşlar kadar şanslı olmadıklarını düşünüyorum bazen.
Çünkü insanoğlu hangi yöne adım atması gerektiği konusunda sayısız kereler kararsız kalırken..
Ve bu kararsızlıklarla ve bazen ciddi zaman kaybı ve yıkımlarla devirirken yaşamlarını..

Göçmen kuşlar en azından ‘’uçacakları yolları bilerek’’ çırpıyorlar kanatlarını!

 
Toplam blog
: 117
: 2206
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

1969 İstanbul'unda açmışım gözlerimi bu dünyaya... Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu, şimd..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara