Gökova'da bir sosyalist, Hafız İbrahim Mersin

Hafız İbrahim Mersin kimdi? Onu öğrenmek için, geçen yıl Kasım 2009 yılında gelen kitabı okumam gerekli idi.

Onunla ilgili her ne kadar bazı yazı dizilerini okumuş olsam da . Erdal Atıcı yazmıştı, gazetem Devrim’de.

Kitabın arka kapağında İlhan Selçuk ağabeyim yazısında şöyle bahsetmiş; “İsterim ki bu yazım Hafız’ın mezarındaki kır çiçeklerinden biri olsun”.

Son söz de Oktay Ekinci ağabeyim şöyle söylüyor ; “ daha doğrusu hem halka o özlemi duyulan “sol kucaklaşma”nın, hem de bu toprakların insanlarındaki tarihten gelen “ “toplumcu gen”lerle bütünleşebilen bir sosyalist kimliğin “simge” kişiliğini daha bir derinlemesine kavrayabiliriz…İbrahim Mersin isminin Türkiye için ve Anadolu’daki yaşanmışlıklar açısından çok özel bir değer taşıdığını açıkça görebiliriz.”

Okurken çok zevk aldığım yaşam kültürünü bilge dünyasıyla örmüş bir sosyalist adam, buldum. Evreni insan, yolu bilimden de öte.

Örgütlenmenin gücüne inanmış. Kooperatifçilik, neredeyse dünyasında en önemli pencere.

Bilginin gücüne inanmış Hafız İbrahim Mersin.

Kitabın sayfalarında; Muğla Veteriner hekim Necati Demirel’in duygularını buldum.

Oğlu Devrim Mersin anlatmış ve yaşamış, oğlu ile mektuplaşmış, İbrahim Mersin. Oğluna ayırdığı harçlıklarını ve gazete , kitap için ayıracağı işleri.

“İmam” ancak ışık olmuş çevresindeki halkına. İnsan olmanın epey yolunu yürümüş İbrahim Mersin, çevresinde gördüğü duyarsızlıkları, haksızlıkları şiirselleştirmiş toplumsal dizgilere, sosyolojik gözlemlerle, o bir sosyalist yaşamı seçmiş.

Ben kominist imam’ı okumuştum, Hasan Kıyafet’ten. O bir roman tarzıdır. Ancak bu kitap tarihsel bir belge ve sürecin oyunudur.

Hafız İbrahim Mersin bir dava ve mücadele adamıdır.

Ancak, o her ne kadar içinde ukte kalsa da ailesine çok zaman ayırmadığı, yaptıkları ve uğraşları verdiği mücadele az şeyler değildir, zamanı hızlı ve bilgiyle koşarak yaşamıştır, İbrahim Mersin.

Siyasal inançları onu dava adamı yapmıştır. Türkiye İşçi partisini benimsemiş o sosyalist yaşamı, yapısı ile bütünleşmiştir.

İbrahim Mersin’in babası sekiz yıl Ulusal Kurtuluş Savaşına katılmış, bir gazidir.

Kitabın bir sayfasında Erdal Orhan şöyle anlatıyor;” Yine bir gün İbrahim Mersin ve iki arkadaşı daha akşam saatlerinde Köyceğiz Gölü’nde sandal ile geziye çıkmıştık. Yaz aylarıydı galiba. Sovyetler Birliği uzaya yeni bir uydu yollamıştı. İbrahim Mersin elindeki şarap şişesini gökyüzüne doğru kaldırarak Nazım Hikmet’in “Makinalaşmak İstiyorum” şiirini ezbere okudu. Büyük bir memnuniyet ve sevinç vardı.”

Henüz 24 yaşındayken “Yön dergisi”ne yazdığı yazılarında yerel şivesini kullanmıştır . Hayallerim Planlarım ile yazdığı yazıları, dergide yer almıştır..

İbrahim Mersin kendisine hedef olarak seçtiği idealleri ile kısa süren yaşamı süresince uğraşmıştır. 48 yaşında bir talihsiz hastalık sonucu hayata veda etmiştir.

Ancak yaşamına sığdıramadığı onca idealleri, yaşamını toplumsal sorunlar içinde yumaklaştırdığı yaşamını yazamamıştır, İbrahim Mersin.

Yaşamı, idealleriyle, uğraşlarıyla, sosyalist kimliğiyle bir tarihsel zamanın evrene çıkardığı bir sevgin, saygın isimdir İbrahim Mersin.

O, içtenliklidir.

İbrahim Mersin bu yaşta öğrendiğim ve yüreğimin blleşkesinde yer alan bir isim olarak tarihin sayfalarına ve anılarıma kazınmıştır. Saygıyla anıyorum.

Oğlu Devrim Mersin’e selamlarımı , sevgilerimi yolluyorum.

http://blog.milliyet.com.tr/ahmetbayrak