- Kategori
- Gündelik Yaşam
Gökyüzünün çığlıkları o ezgiyle karışıyor
Gökyüzünün çığlıklarını işitiyorum bazen. Irak, gözlerin seçmediği bilinmez bir yörenin saklı bir köşesinden kopup gelen çığlıklar. Kirli, onulmaz yaraların derinliğini duyumsuyorum. Paslı ve solgun karmaşık çizikler şeklinde, ne kadar da acı veriyorlar.
Müzik dinliyorum daima. İçlerinden bir tanesi hüzünlü ve ritmik. O anlarda gökyüzünün tüm çığlıkları o ezgiyle karışıyor. Irak yörenin umarsız insanları, güneşin battığı her akşam, kendilerine ön görülen bu yazgının(!) sonuna yaklaşıyorlar. Gün ortasında yolun kenarında duruyorum. Her birinin anlık görüntüsü benliğimde kayarcasına toplanıyor. Kaygısız duruşumun belirgin hali ile umursamaz görüntümün sorunsuz şekli, aklıma gelen kıpırtılı sözcüklerle acımasızca yalanlanıyor. Bir adım ilerliyorum.
Sisin ardındaki gölgeleri görüyorum. Gölgelerin paniklemiş sahipleri, ulaşmak istedikleri varışa bir türlü varamıyorlar. Yönlerini şaşırmışlar, çıkmaz bir yolun sonunda nasıl da mahsur kalmışlar. Ne yapacaklarını bilemez haldeler ve bir ileri bir geri sessizce geziniyorlar. Şaşırmışlığın şaşkınlığı içerisinde birbirlerini süzerlerken asla tahmin edemezler; onların sisini dağıtacak bir tansık biliyorum ancak ses tellerim her zaman yorgun ve üşengeçtir. Bir güçlensem, bir koşu varsam yanlarına, bağırsam yüzlerine. İnansalar; sonra çıkışı hemen bulsalar!
Bazen mavi küreyi tepeden görüyorum.
-
Yorum olarak yazılan şiir, şiir olarak görünürse daha anlamlı olacak:
Çığlık
Gökyüzünün çığlıkları
Gözler seçemez,
bilinmez yöreler uzakta
Çığlıklar...
Kirli onulmaz yaralar.
Paslı ve solgun, bak
Nasıl da acı veriyorlar
Çığlıklar...
Hüzünlü ve ritmik
Güneşin battığı her akşam
İçinde işte müziğin
Senin yaptığın
Gün ortasında
Anlık görüntüler
Kaygısız duruşum
Acımasızca vuruyor
Sözcüklerle, çığlıklar
-
Tablo : Peasant, Paul Cezanne