- Kategori
- Futbol
Görünen Köy!

Beşiktaş yine puan kaybetti!
1 maç kala, 29 puan. O maçı kazanırsa ligin ilk devresini Beşiktaş 32 puanda bitirecek. Iyimser tahminle liderin 5 puan gerisinde bir bitiriş. İstanbul Belediye maçından sonra " iyimser " kalanlar oldu, biz ise Carlos'u yerden yere vurduk. 4 ortasaha adamı kullanışını övdük Manisa maçında. Ama o maç dahil olmak üzere, gol atılmayan Galatasaray maçından sonra oynadıgı tüm maçlarda bu dört aynı tipte ( Fernandes dışında ) ortasaha adamı ile çıkılan oyunların tümünde ilk golü Beşiktaş duran toplardan buldu.
Manisa maçında ilk gol serbest vuruştan geldi ( Quaresma ), Stoke City maçında penaltıdan geldi ( Fernandes ) Orduspor maçında galibiyet golü yine serbest vuruşa Fabian Ernst'in vurduğu kafa ile geldi, İBB maçında ise kornerden gelen topu tesadüfen içeri sokan Pektemek'ten...
Bu, haftalardır görünen köydü! Kılavuz ise, görünen köyü görmedi bir türlü.
***
Beşiktaş az önce biten maçta bu dört ortasaha adamını neden sahaya ilk 11'de sürdü inanın bilemiyoruz. Aynı bilinmezlik iki oyuncu değiştirdiği yani 1 tane daha hakkı varken bitik Galatasaray maçında bu hakkı kullanmamakta da aranmalıydı... IBB maçında savunmanın ayarı ile Toraman'ı sokarak oynadığı gibi... Bir de Rüştü hamlesi var ki sormayın... Rüştü inanılmaz kötü bir gol yedi!
Öyle bir ilk onbir ki, Beşiktaş küme düşmeye namzet, son üç maçında gol dahi atamamış, ligin 8 gol ile en az gol atan takımına karşı Necip, Ernst, Veli ve Fernandes'i aynı anda sahaya sürdü, Beşiktaş Samsun deplasmanına mı gidiyor, yoksa Liverpool mu inanin onu da anlayamadık.
Beşiktaş Carlos Carvalhal ile 5 yıl çalışacaksa anlamaya çalışalım bu icraatları... 5 yıllık bir plana her zaman saygım vardır... Ama gelecek yıl Carlos olmayacaksa, yani sizin gelecek planınızda Carlos Carvalhal olmayacaksa, bu icraatları da bana kimse doğru diye anlatmasın...
Maç boyu bu yanlış 11'in cefasını çekti Beşiktaş. Bu yanlış 11'inin ürettiği sorunları, üretemediği futbolu düzeltmeye çalıştı kafasında. Önce devre arası doğru bir hamle ile Holosko çıktı, Stoke maçının süprizi Edu girdi... Ama aynı anda neden hiçbir şey oynamayan Necip de çıkmadı? Neden bunun içinde ikinci yarıdan 15 dakika daha çaldı Carlos Carvalhal?
Sonunda o da çıktı, dakika 60'da... Yerine ise bugüne kadar hiç şans vermediği Burak Kaplan girdi. Burak Kaplan iyidir, kötüdür ama şu maçta oyuna girmesi doğru değildi... Tüm formsuluğuna rağmen Hugo Almeida oyuna girmeliydi. Çünkü bu tip maçlar, o tip maçlardır ! Yani çok eleştirilen bir yıldızın oyuna girmesi ve kendini ispat etmesi gereken maçlardır.
Burak Kaplan takıma, oyuna, rakibe alışana kadar, takım da o'na alışana kadar geçen süre, Samsun'da 1-0 gerideyken olmamalıydı. Başka bir zaman, başka bir maç seçilmesi gerekirdi.
Fırat Aydınus'un Sidnei'nin 1 kere ileri çıkarak Edu'ya attiğı pastan sonraki düşürülmesine çaldığı doğru düdük ve penaltı Samsun'da Beşiktaş'ın futbol adına yaptığı en doğru ve tek enstantane olarak kayda geçti...
Carlos Carvalhal Beşiktaş'in lig serüveninden 2 puanı daha aldı, götürdü...
***
Beşiktaş bir türlü istikrara kavuşmayan yapısını önce ve pek tabi yönetim katında aramalıdır. Bir beraberlik ile infial yaratan bir yorum yazma niyetinde de asla değilim... Ama görünen köy kılavuz istiyor. O kılavuz Carlos Carvalhal'den bu görevi almalıdır... Eğer ki bu görev uzun soluklu değilse...
O görünen köye LIGTV'de yorumculuk yapan Beyaz Saçlı adamı kılavuz olarak getirmelidir.
Çünkü görünen köyün adı yine hüsran...
Bir maç önce Mutluluğun Resmi, üç gün sonra hüsran...
Görünen köyün şarkısı Samsun'da " yine bana hüsran " ile başladı... Devamı da hüsranla bitmesin istiyoruz...