- Kategori
- Mizah
Görünmeyen bulogur Bay 'Za(r)t'

İyi günler efendim, benım adım bay Zart... Bahara resmiyeten üç gün kala bu yazıyla koklama dürtülerinizi sınamak istiyorum. İnsanlar arası pek sevilmem.... Pardon kokular arası... Çünkü adım Bay Zart. Öyle hemen zart da değil, lakabı 'gaddar Zaaarrrrtt'. Bizim valide doğum dan bir hafta önce başlamış fasulyenin kurusundan yeşilinden yemeye... hangi kuru akıllı vermişse bu fikri : dogacak hem oğlan olur hemde alim bir zat olurmuş. Doğum günü Peder bey Anacağımızın yanında doğacak çocuğunu beklereken ve elini tutarken, Anam'ın puflama seanslarında mola verirken, habire 'oğlum âlim bir zat, hadi bir gayret, gel artık bitsin bu eziyet ' dizelerini dinlerken, ben trafikte sıkışıp kalmışım... Yolu siyasetçiler geçecek diye kesmişler... Bu resmi konvoyun geçişi bayağı uzun sürdü... Kuru fasıl başkanıymış geçen. Babam bu kuru fasıl bakanın konvoyundan o kadar şaşmış ki, nüfüs dairesinde dili sürçüp ZÂTİ diyeceğine 'ZART' demiş.
Tekrar dan iyi günler efendim... Resmî bahara bugünle birlikte üç gün kala biraz koku jimmastiği yapmakta yarar var. Sabahın sekizinde otobüsle işe gidiyorsunuz... Yanınızdaki bey sıcakdan terlemiş ama çıkan koku temiz bir bedenin natürel nükleer artıklarından çok Kayseri pastırma sanayisinin toksik artıkları! Önünüzde oturan hamfendi, içinde kırkdan fazla koku olan parfümüy'le, size dişi deliklerle dolu bir çocuğun ağzına doldurduğu çikolatalarla hissettiği o acının bir benzerini burnunuzda yaşatıyor. Koyun etini sığır etinden ayırt edebiliyoruz. Akşam kafe de tanıştığınız bayanı veya beyi öperken, lahmacundan arta kalan soğanı tadıp koklarken soruyorsunuz Yaradan'a...'Kim nerde ne yanlış yaptı?!' diye.
Şehirde doğup büyüyenlerin bazıları belki de bilmez peynir kuyusunun kokusunu. Bilenler bilirki bu kuyulardan çıkan kokular emek ve bereket kokusudur. Ahırda ki o keskin koku, zihinleri bıçak gibi açar. Kırlarda nisan sabahı kokan çimenler yazın sıcağında bir ayrı kokarlar. Nisanda ki, yaş bir çamaşırın deterjan kokusu... Yazınsa, kurumuş bir çamaşırın deterjan kokusu gibidir.
Renkler, sesler, tatlar, dokular ve kokular üzeri ayrılmamız, burçlardan daha çok bilgi verir. Görüntüler üzeri ayrılmamız bize bir artı getirmez ama yanılgı -dolayısıyla eksi getirebilir. Üstelik bize ilkellikden (primitif) kalma bir düşünce yoludur görüntü. Bu yoldan çıkarak yapılan yanlış yargılar(yılanlar, fareler, domuzlar, kargalar, kara veya siyah, gece, zenci, çekik gözler vs..) zarar vermiştir. İlginç bir husus da görüntümüz Yaradılış piyangosu ama renklerimiz, seslerimiz, tatlarımız, kokularımız ve dokularımız kendi seçimlerimizdir. Görüntümden çok düşündüren görüntüler önemlidir.
Hem neden bilesin ki kuru armut kadar çirkinim; Ben bir cadı değilim sense sonsuz gençlik... Ayna da herşey daha net ve güzel... Gerçek suratımsa korkutur seni... İlkelerin korkup mağaralara sığındıkları gibi sende kaçar gidersin.
Gönüller her daim bahar kalsın