Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

14 Ocak '13

 
Kategori
Anılar
 

Gözyaşlarım ...

Gözyaşlarım ...
 

Ne zaman rüya görsem çocukluğuma dair ya da arkadaşlarımla ilgili günler aklıma takılır düşündükçe düşünürüm. Çünkü ben çok sık rüya görenlerden değilim, görsem dahi ertesi sabah hatırlamam bile. Gördüysem bir sebebi vardır, bir keresinde kaza yapacağımızın rüyasını görmüştüm, kaza yaptık, Allahın lütufu ailece kurtulduk o kazadan.  Beni en fazla dostların mutsuzluğu etkiler, ayrılmak isteyen ya da herhangi bir nedenle bir araya gelmeyen sevgi dolu insanların çaresizliğini görürüm kendim yaşamış gibi. Çare ararım bulamayınca rüyalarıma girer üzüldükçe üzülür hatta ağlarım, gözyaşlarım bile ne olduğunu anlayamaz.

Gençliğimde alevi bir genç kızı sevmiştim delicesine. Anlamaz benim güzel babam Alevi Sünni, insan olsun yeter derdi, ne yapsın adamcağız yanmışım bir kere istedik Allahın emri Peygamberin kavliyle, oğlunuz Sünni diye vermediler. O da inanamadı, büktü boynunu ve hep beraber gittiler beni oracıkta bırakarak. Şaşkın çaresiz arkasından baktım, gördüğüm manzara uzun süre aklımdan çıkmadı.

Gerçekten bambaşka biri miydim bütün bu insanlardan? Sevmeye hakkım yok muydu, onunda beni? Gerçek sevgi denen şey bu muydu? Bir mezhep kavgasının, karmaşasının ilkelliğinin ortasında mahkûm olmak mı?

Yıkılmış bir vaziyette bakakaldım arkalarından. Bakarken bütün bu ateşli insanları görüyordum; sanki bir fırtınanın önüne katılmış yalpalayıp duruyor, bir belirsizlikten içeri savruluyorlardı.
Erkekleri görüyordum; bugün arzuyla, yarın bıkkınlıkla kahroluyor, yana yakıla seviyor, sevgilere hoyratça son veriyor, hiçbir sevgiye güven beslemiyor, hiçbir sevgide mutlu olamıyordu.  Ben delicesine âşık, sevdalı hasret.
Kadınları görüyordum sevgiden yanıp tutuşan; aşağılanmaları ve dayakları sineye çekiyor, sonunda kapı dışarı ediliyor, ama bağlandıkları erkekten yine de kopamıyor, kıskanç ve horlanmış sevgiyle onurları çiğnenmiş, yine de sadakat sergiliyorlardı. O çaresiz sevdiğinden koparılıyordu.
O gün uzun süredir ilk kez oturup ağladım. İçerleyerek, kızarak gözyaşları akıttım bu insanlar için; sevdiğim için, dostlarım için, hayat ve sevgi için gözyaşları.
Ayrıca kendim için de daha bir sessiz, daha bir el altından gözyaşları akıttım, bir başka gezegende yaşar gibi bütün bu insanların arasında yaşayan, hayat denen şeye akıl erdiremeyen, sevgiye susamışlıktan ölen, ama sevgiden de korkmadan duramayan benim, kendim için.

Ve hayat çılgınca akan bir selin önünde sürüklercesine beni hayallerimin çok uzaklarına savurdu beni, şimdi zamanın bitmesini bekliyorum, rüyada görmüyorum bu yüzden. O başka yerde ben başka yerde, ellerde. Ne yazık ki gözyaşlarım da kurudu artık, ağlayamıyorum da.

 

Erdoğan Özgenç 

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..