GS' da teknik direktör değişikliği

Sayın okurlar benim yazılarımı biraz okuyanlar bilirler ben spor dalı olarak basketbol ve F1 tutkunuyum. Beni çok kızdırsa da Efes pilsen taraftarıyım. F1 de Lewis Hamilton sempatim vardır. Siyahi olmasından dolayı değil bu noktaya geliş sürecinden dolayı. Ondan önce de beyefendiliğinden dolayı Mika Hakkinen sempatim vardı. Tüm bunları yazmamın nedeni aşağıda okuyacaklarınız kesin olarak futbol ve Galatasaray ve diğer tüm futbol takımlarına karşı tarafsız olduğumu vurgulamaktır. Ancak doğal olarak mesleği analistlik olan bir kişi ilgi alanı olmayan bir konuda dahi herşeyi en doğru! düşüneceğinden son teknik direktör değişikliği ile ilgili yazmak gereksinimini duydum.

Sayın okurlar geçen yıl ve bu yıl Sivaspor' un gösterdiği çıkış sizi yanıltmasın. Hatta sanmıyorum ama eğer gerçekleşir ise bu yıl şampiyon olması bile sizi yanıltmasın. Şimdiki adıyla sanırım Turkcell süper ligi Beşiktaş Galatasaray ve Fenerbahçe hakimiyetindedir ve çok istisnai durumlar dışında öyle kalacaktır. İstisnai durumlar Trabzonspor' un çok geçmişte kalan 6 şampiyonluğu gibi sonuçlardır. Önemli olanda uzun bir zaman dilimindeki istasnalar değil genellerdir, ortalamalardır. Bu durumda adı geçen üç İstanbul takımı için zaten şampiyonluk olasılığı daha sezon başlarken % 33.3 civarıdır ve yine istisnai durumlar dışında genelde en kötü derece 3. lük olmuştur. Bu bana göre bir fiili durumdur.

Sayın okurlar eğer sezon başında zaten en kötü ülke içinde 3. olacağınız belli ise hedefiniz Avrupa olmalıdır öyle değil mi? Eğer hedefiniz sözde değil gerçekten Avrupa ise takımınızın adını da taşıyabilecek, en azından gelecek vaad eden bir teknik direktörü seçer (bence kesinlikle yabancı olmalıdır) ve bütçeniz paralelinde bugünün olmasa dahi gelecek için seçtiğiniz teknik direktörün istediği kadroyu kurar ve işine karışmazsınız.

Ama biz her zaman büyük, zor ve uzun vadeli hedefler yerine şimdi ulaşılabilir hedefleri tercih ediyoruz. (Aksini söylesek de.) Bu durumda da hemen bu sezon bize Türkiye ligi şampiyonluğu gelmez ise veya gelmeyeceğini hissedersek o teknik direktörün görevine son veriyoruz. Tabi doğal olarak azımsanmayacak tazminatlar bu ülkenin cebinden çıkıyor. Elinizi vicdanınıza koyun. Sezon başında Sn. Bülent Korkmaz bu takımın başında olsa idi GS' ın durumunun bundan daha iyi olacağı kesin olarak tartışmaya açıktır. İyi de tartışmaya açık bir konu için bu tazminatlar neden ödeniyor. Yok eğer takım Sn. Bülent Korkmaz ile kesin olarak bundan iyi olacak ise sezon başında akıllar neredeydi ?

Sayın okurlar taraftarlardan ve taraftarların önüne aslanların önüne gladyatör atar gibi teknik direktör ve/veya oyuncu atan yöneticilerden ricam Allah aşkına bu ülkenin olmayan parasını sokağa saçmayın. Nasıl ki Türk siyasi hayatında Demokrat partiden sonra -o da kıbrıs Barış harektanın etkisi ile- yarım yamalak bir solumsu hükümet olmuştur, Türk futbol tarihinde de aslında bir elenişin sonunda gelen UEFA şampiyonluğu dışında bir başka başarı olmayacaktır bu düşünce tarzı ve bu bütçeler ile. (Başarı anlayışınız hasbelkader 1, 2 tur atlamaksa başka.) Ne olur bunu kabullenin ve yineliyorum bu ülkenin parasını sokağa atmayın. İnanın bana bu üç takımın başına beni koysanız -yanıma sadece fiziksel çalışmayı bilen bir antrenör verin- ve o çocuklara çıkın bildiğinizi yapın desem en kötü bu dereceleri alırlar. Üstelik ben bunu çok ucuza yaparım ve işten atılırsam tazminat da istemem.

Sonuçta Sn. Bülent Korkmaz değişikliği en çok Türkiye şampiyonluğu getirebilir -ki ben olsamda bu olasılık % 33 dür- ve bu da aslında bizim yönetim anlayışımızın ne olduğunu inşallah gösterir.