G.Saray ne oldu sana böyle? İ.Başakşehir : 4 - Galatasaray :0

“Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir,” demiş halkımız. Galatasaray’ın son zamanlarda futbol sahalarında aldığı sonuçlar İstanbul Başakşehir maçının sonucunu da işaret ediyordu.

 

Hiçbir şey iyi değildi. Prandelli hala takımı tanıyamıyor; karşı takımları anlayamıyor, iyi analiz edemiyor;  Galatasaray takımı, takım disiplinini kaybetmiş  ,  morali sıfıra inmiş durumda. Takımın başına gelen Başkan  77 yaşında  bir piri fani… Dahası, çok var ama, dinleyip anlayacak nerede?

 

Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'nde Borussia Dortmund'a 4-0 mağlup olmuştu.  Şimdi de Süper Lig'de, Fatih Terim Stadyumu'nda, İ. Başakşehir'e 4-0  yenilerek ne yazık ki  bu çok kötü   sonucu yaşadı.

 

Takımlar:

 

İstanbul Başakşehir: Volkan Babacan, Uğur Uçar, Yalçın Ayhan, Gençer Cansev, Ferhat Öztorun, Rotman, Sedat Ağçay, Visca, Mossoro (Dk. 83 Alparslan Erdem), Doka (Dk. 80 Enver Cenk Şahin), Semih Şentürk (Dk. 88 Mehmet Batdal)

Teknik Direktör: Abdullah Avcı

 

Galatasaray: Muslera, Veysel Sarı (Dk. 51 Umut Bulut), Koray Günter, Hakan Balta, Tarık Çamdal, Melo (Dk. 31 Bruma), Selçuk İnan, Dzemaili, Olcan Adın, Sneijder, Burak Yılmaz

Teknik Direktör : Cesare Prandelli.

 

Goller:

 

Başakşehir'in gollerini :

16. dk. Mossoro,

20.dk.Semih,

69. dk. yine Mossoro, 

76.dk.Doka, attı.

 

Ne yazık ki maç Galatasaray bir şeref golünü atamadan sona erdi. 

 

Galatasaray  seyircisi zaten son  alınan sonuçlardan yıldığı için , 70. dak. Sonra sahayı terk etmeye başladı.  Taraftar artık maçlara gelmiyor. Geldiği zaman da hiç de iyi tezahhuratta bulunmuyor.

 

Galatasaraylı oyuncalar da sonunda sahadan boyunlarını eğerek ayrıldılar.

 

Değerlendirme:

 

Belli ki , takımın bazı elemanlarıyla Prandelli arasında bazı sürtüşmeler sürüyor. Örneğin, takımda bugün mutlaka oynatılması gerektiği halde, Gökhan Zan’ın bulunmaması büyük bir eksiklikti. Defans baştan itibaren, iplik gibi çözülmüştü.

 

Geride oynayan Koray’un takıma nasıl uyum sağlamadığı apaçık ortadaydı.

 

Teknik Direktörü Abdullah Avcı olan  İ. Başakşehir ise Beşiktaş’la  birlikte Süper Lig'in hiç yenilgi almamış iki takımından biri.

 

Abdullah Avcı karşı takımları çok iyi etüt eden ve bunu oyuncularıyla birlikte yapan. Karatahta çalışması çok iyi olan bir Hoca.

 

Abdullah Avcı, belki de bu Galatasaray maçıyla yine, yeniden Türkiye’nin en seçkin hocaları arasına adını bir kez daha yazdırmıştır.

 

Kibar bir insan olan Sayın Prandelli de , maç arasında gelerek, “Çok iyi bir takım yaratmışsın,” diyerek Abdullan Avcı’yı tebrik etmiştir

 

Maçın asıl kahramanı ise, Fenerbahçe’nin beğenmeyip İ. Başakşehir’e verdiği Semih olmuştur. Semih, bu maçta  çok iyi asistler yapmış, onun yanında değerli bir gol de atmıştır. Böylece Semih tecrübesiyle artık Başakşehir’in sürükleyicisi ve Galatasaray’ı da yıkıma uğratan kişi olmuştur..

 

Ünal Aysal kaçtı ama, taraftarların suçlamalarından öyle  kolay kolay kurtulamaz.

 

Neyse, her şeyden önce, bu takımın moralini yükseltmek gerekir. Bunu güzel İtalyancasıyla Prandelli mi yapacaktır. En iyisi Prandelli’nin yanına onu çekip çevirecek bir akıl hocasının bulunmasıdır. Bu takımın düzeltilmesinde ilk adım olacaktır. Bir moral  kaynağı olarak, Abdurrahim Albayrak hemen takımın yanına koşmalıdır. Onların öyle yüzü gülen bir ağabeye ihtiyaçları var. Prandelli’nin başını takım seçiminde  yalnız bırakmayın. Bu takımda hala Sabri’ye ihtiyaç var. Söylemedi demeyin.

 

Yoksa , Galatasaray’ın işi zor.