Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

17 Kasım '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Güçlü Türkiye

Güçlü Türkiye
 

Güçlü olursan dünya seni değil sen dünyayı yönetirsin Türkiyem.


Türk toplumu tarihinin birçok evresinde dünyada lider pozisyonunda olan bir toplum olmayı başarmıştır. Türk tarihini incelediğimiz zaman görürüz ki bazı ülkeler tarihin her döneminde güçlü olmuş ve güçlü kalmayı başarmıştır. Biz Türkler ise zaman zaman güçlü olup öne çıkmayı başarmış olsak da genellikle inişli çıkışlı bir grafik sergilemişiz.

Bilinen tarihimiz orta Asya da Çinlilere karşı mücadele ile başlıyor. O mücadelelerin büyük bölümünde çinililere karşı üstünlük sağlamışız. Ama Çinliler bizi çeşitli oyunlarla alt etmeyi başarmışlar. Bizde orta asyadan batıya doğru göçmek zorunda kalmışız. Göçmeyerek orada kalan soydaşlarımız da yüz yıllardır Çinlilerin zulmü altında yaşamak zorunda kalmıştır. Ergenekon destanından da anlayabileceğimiz gibi çeşitli dönemlerde zayıf düşmüş ama her seferinde bir toparlanma süreci yaşayarak tekrar dünya sahnesinde layık olduğumuz yeri almasını bilmişiz. Son olarak da Osmanlı imparatorluğu zamanında dünyaya hükmetmeyi başarmış bir toplum olan Türkler Osmanlının son dönemlerini de sayarsak yaklaşık 120 yıldır güçsüz bir dönemi yaşıyor.

Artık toparlanma ve dünya sahnesindeki layık olduğumuz yeri yeniden alma zamanımız geldi. Şimdi toplumun her ferdi bu bilinçle hareket etmeli ve bu ülkeyi şaha kaldıracak atılımları el birliğiyle gerçekleştirmeliyiz. Bunu yapacak her türlü kaynağa bu ülke kesinlikle sahiptir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Yeter ki bu kaynakları verimli bir şekilde yönetecek devlet kadroları iş başına gelsin.

Bir de bizim halkımızda her şeyi devletten bekleme eğilimi var maalesef. Tabi ki devletin halkına karşı yerine getirmesi gereken temel sorumlulukları var ve bunları devletten istemek doğal. Yalnız vatandaşın da devletine karşı yerine getirmesi gereken yükümlülükleri mevcut. Seçimlere katılmak, kanunlara uymak, vergi vermek ve Askerlik yapmak bu yükümlülükler arasında sayılabilir.

Yaşadığımız ülkenin her açıdan gelişmiş olması için sürekli devletin kötülüğünden şikayet etmek yerine her bireyin yeterince iyi bir vatandaş olabilmek için çabalaması şarttır. Peki yeterince iyi bir vatandaş nasıl olunur? Öncelikle bireyler asgari olarak az önce saydığımız yükümlülükleri yerine  getirmelidir ama bu yeterince iyi bir vatandaş olmaya yetmez. Bunlar zaten yapılması zorunlu olan işlerdi. Bunların yanında bireyler günlük hayatlarında sadece bireysel ve zümresel çıkarlarını düşünmek yerine ülke çıkarlarını da maksimum düzeyde düşünmek zorundadır. Bir trafik polisi sürücülerden rüşvet alarak kendi maddi çıkarını düşünürken kurallara uymayan o sürücünün topluma ve devlete verebileceği zararları göz ardı etmemelidir mesela. Ya da bir gümrük memuru kanunen ülkeye girmesi gereken bir malı rüşvet karşılığı ülkeye sokarken sadece kendi kazanacağı maddi çıkar yerine ülkeye vurmuş olduğu darbeyi hesaplamalıdır, sınırda görev yapan güvenlik güçleri para karşılığı kaçakçılığa göz yumarken ülkesine verdiği zararın boyutlarını göz ardı etmemelidir. Bunlar uç örnekler ama en basitinden bir temizlikçinin bile işini yaparken göstereceği özen aynı derecede önemlidir bence.

Kısacası toplumu oluşturan zincirin önemli yada önemsiz gibi duran halkalarını oluşturan tüm bireylerinin işlerini layıkıyla yapması gerekir. Böyle olduğu zaman bu cennet vatanın nasıl şahlandığı hep beraber göreceğiz.

Alpteoman TUNÇBİLEK

İstanbul 2011

 
Toplam blog
: 14
: 575
Kayıt tarihi
: 30.12.08
 
 

1977 Yılının ağustos ayında öğretmen bir babanın çocuğu olarak Erzincan'da dünyaya gelmişim. İlko..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara