Güle güle...

Bugün daha yakından tanıdım o sevgili insanı. Onun için söylenenleri dinlerken gözyaşlarımı tutamadım uzunca bir süre. Ne muhteşem bir hayat, ne güzel, ne faydalı bir ömür yaşamış hiç kimseye aldırmadan. Kocaman yüreğine neler sığdırmış sessizce... Sessizce diyorum zira benim gibi birçok insan, hayatının bu denli özverili ve diğer insanlara adanmış olduğunu yeni yeni öğrendi. Ben şahsen onu sadece Çağdaş Yaşam derneği ve Cumhuriyet mitinglerine katkılarıyla tanıyordum. Bu kadar çok şey yaptığının farkında bile değildim.

Zaten hep derim ve kızarım; bizim medyamız böyle güzel insanları pek göz önüne çıkartmaz, anlatmaz nedense. Halbuki kaç kişi var böyle hayatını insanlığa adayan ? Hem de hiç karşılık beklemeden...

Sevgili Prof. Türkan Saylan gibi kaç kişi var , herşeyini hastalara ve çocuklara adayan ?

Bazı medyanın hakkında çıkarttığı ahlaksızca iftiralara , hem de o kadar hastayken bu kadar dik ve vakur durabilen kaç insan çıkar?

Ölümünün ardından bile aynı terbiyesizliği devam ettirip, cenazesine gitmeyin diye yayın yapanların inançlı olduğuna, müslüman olduğuna kim inanabilir ?

Elbette ve maalesef var bu tip kışkırtmalarla doğruyu ve gerçeği göremeyenler, hala çirkin söylemlerine yazı altına bırakılan yorumlarla devam ediyorlar. Bunları gördükçe insanlığımdan utanır oldum artık. Kendini dindar diye lanse etmiş bu kişilerin , aslında kin ve nefretten kalplerinin mühürlendiğini görmek beni çok ama çok derinden yaralıyor.

O muhteşem insanın, Rabbim'in katında çok yüksek mertebelere ulaşmış olabileceğini nasıl idrak edenmiyorlar bir türlü kavrayamıyor beynim...

"Kalp gözleri kör olmak" böyle birşey sanırım...

Müslüman olmayı, inançlı olmayı sadece ve sadece baş kapatmayla özleştiren beyinlerin yarattığı kin ve nefretten
koru bizleri Ya Rabbi !

Mekanın cennet olsun güzel insan...
Güle güle git , ardında yakıp bıraktığın onbirce ışıklardan yeni Türkan Saylan'lar gelecektir mutlaka...