Güle güle komşum, güzel insan

Ankara'da OR-AN'da yaşadığımız sekiz yılda, onu yakından tanıma şansına sahip olmanın buruk mutluluğu içindeyim. Sadece büyük bir lider değil, bir o kadar da mükemmel bir insandı sevgili komşum. ( o, hepimize komşum derdi, biz de öyle benimsedik. ) Son derece nazik ve kibar bir insan olan Bülent Ecevit, güzel Türkçemizi kullanmakta gösterdiği dikkat ve özen sayesinde her zeminde ve herkesle iyi sağlıklı ilişkiler kurabilme yetisine sahipti. Siyasi hayatımıza getirdiği güzel ve saygın hitabet tarzı, en koyu muhaliflerini bile yumuşatacak kadar etkiliydi. Edebiyat ve Güzel sanatlara ilgisi, duygu yüklü şiirleri, çevirileri ile içeride dışarıda sanat camiasınca da yakinen izlenen bir kişi olmasını sağlıyordu.Değerli eşi Rahşan Ecevit'in yaşamı boyunca her bakımdan ona gösterdiği müstesna sevgi ve destek de, şüphesiz onun başarılarında ve çok sevilmesinde önemli bir etkendir. Kısacası, dolu dolu yaşanan, ilmek ilmek sevgi ile yoğrulmuş, başarılarla dolu güzel bir hayat ve her zaman saygıyla, sevgi ile anılacak tertemiz bir isim. 

Onunla ilk tanışmamızın güzel bir hatırası var, sizlerle onu paylaşmak isterim. Bu küçük anı sizlere onun zaten bildiğiniz insancıl yanları hakkında sanırım daha iyi fikir verecektir. Başbakan olmadığı bir dönemdi; eşim oğlum ve ben soğuk ve karlı bir günde, OR-AN' da durakta otobüs bekliyorduk. Ecevit, siyah Renault marka arabası ile geçerken durakta bizi gördü ve hemen arabayı durdurarak bizi içeri davet etti. Koruma polisi kapıyı açtı ve bizi arka koltuğa, Ecevit'in yanına aldı. Çankaya' ya kadar sohbet ede ede geldik. Hatırımızı sordu, oğlumu okşadı sevdi; ne iş yaptığımı sordu. Ben de nezaket sınırları içinde bir iki siyasi sordum; ilgili olduğumu anlayınca etraflı olarak bilgi verdi. Çankaya'da teşekkür edip ayrıldık.

Çok geçmeden Ecevit başbakan oldu. Esenboğa hava alanından OR-AN' a gelişi, tam sekiz saat sürdü. O zaman nüfusu azdı OR-AN'ın, ama muazzam bir kalabalık, gece 23.00 lere kadar onu bekledik. Büyük bir coşku ile geldi ve saatlerce heyecan içind bekleyen o coşkulu kalabalığı görünce  "sağ olun komşularım, bu saate kadar beni bekleme nezaketini gösterdiniz, sağ olun" diye teşekkür etti. Sonraki günlerde, memleket aşkıyla ülkemiz adına büyük başarılara imza atacağı, siyaseten de bir o kadar çetin ve zorlu bir hayatın içinde buldu kendini. Ne mutlu ki, Atatürkçü çizgisinden asla ödün vermeden hepsinin hakkından geldi. Tüm siyasi hayatı boyunca, içeride ve dışarıda kendisine derin bir saygı ve hayranlık duyanlar kadar, gizli bir kıskançlık içinde bulunanların sayısı hiç de az değildi. Kolay değildir öyle, siyasi hayatta bütün bir dünyanın saygısını sevgisini kazanmak. Hele dünyada lider boşluğunun ve eksikliğinin yaşandığı günümüzde onun değeri gün geçtikçe daha da artıyor. 

Aradan uzun yıllar geçti, Karşıyaka - İzmir'de bir seçim mitinginde karşıladık onu. Eşimle bir pankart taşıyorduk "Hoş geldin OR-AN'lı eski komşum" diye. Kürsüden bizi tanıdı ve önlere aldı. Miting sonundaki sarılıp kucaklaşmamız onunla son görüşmemiz oldu. Güle güle büyük insan; güle güle sevgili komşum. Kadirşinas Türk milleti senin de hakkını verecek hem tarihte layık olduğun yere ve hem de gönüllere yerleştirecektir. Bu vatan sana da minnettardır.