Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Kasım '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sevginin Gücü

Sevginin Gücü
 

Sayın Güzel İnsan, eski sevgili ve çok değerli komşum Bülent Ecevit'in Ankara'daki görkemli son yolculuğunu İzmir'de, evimde televizyon başında sonuna kadar göz yaşları içinde izlerken anlatması zor duygulu anlar yaşadım. Uzun yıllarımın geçtiği o bildik Ankara caddelerinde, ben de kalabalığın arasında onun peşi sıra yürüyordum sanki.

İnsanlar bazen yazgılarını kendileri çizerler bazen de yazgılarının peşi sıra sürüklenirler. O, inandığı yolda büyük bir cesaretle ilerlerken, yazgısını kendi çizen insanlardan biriydi. Şüphesiz büyük aşkı, Sayın Rahşan hanımın yaşam boyu sonsuz sevgi ve desteğinden aldığı moral güç, onun başarılarında önemli bir etken olmuştur. Ankara'daki büyük ve unutulmaz uğurlama töreninde, değerli ve sevgili eşi Sayın Rahşan hanımın, altmış yıllık beraberliklerinin bu son gününde, eşine ender rastlanan bir metanetle, kilometrelerce cenazenin peşinden yürümesi ise aşkın, yüce bir sevginin yüreklere kazınan hazin görüntüsünü oluşturuyordu.

Yüzbinlerce insanın kendiliğinden, büyük bir vefa duygusuyla onun son yolculuğuna koşması, sadece Sayın Ecevit'in dürüst ve saygın kişiliğinden değil, aynı zamanda ona duyulan sonsuz sevgi ve güvenin, dahası; Sayın Rahşan hanımla el ele büyüttükleri sevginin sonucudur.

Türk siyasi hayatına getirdiği o zarif ve nazik konuşma tarzı, taraflı tarfsız herkesin beğenisini ve takdirini kazanmış ve hatta bir örnek teşkil etmiştir. Günümüzde böylesine güzel bir konuşma tarzına ne kadar ihtiyacımız var.

Türkçe'ye verdiği önem, konuşurken ve yazarken özenle seçtiği sözcükler, sadece şair ruhunun bir yansıması değildi; doğru ve yerinde kullanlan sözcüklerle, Türkçe'nin ne kadar güzel ve zengin bir dil olduğunu da bizlere kanıtlıyordu Sayın Ecevit. İngilizce'ye de aynı ölçüde hakim oluşu, özellikle yabancılar tarafından hayranlıkla izleniyor ve dillendiriliyordu. Amerika'da yapılan bir Nato toplantısında, söz sırası kendisine geldiğinde, kürsüden çok akıcı bir İngilize ile yaptığı konuşma sırasında salonda çıt çıkmıyordu; dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter'ın masadan eğilerek yine hayranlıkla onu izlediğini hatırlıyorum.

Günlerdir gazeteler televizyonlar onun bu üstün özellik ve niteliklerini anma ve anlatma yarışına girdiler. Keşke, bunu daha önce yapabilselerdi, böylece genç nesiller de, hem onu ve hem de Türk halkı için özlem ve ideallerini daha iyi anlama şansına sahip olabilirlerdi. Yine de, son anda da olsa, ona bu denli sahip çıkılmasından dolayı herkese çok teşekkür ediyorum.

Kaderin garip cilvesi, bundan sonra ve ebediyen her Kasım ayında, beş gün arayla Ulusça iki büyük kahramanımızı, Atatürk ve Ecevit' i birlikte anacağız. Güle güle Sayın Güzel İnsan, asla unutulmayacaksın.


 




















 

 
Toplam blog
: 220
: 2018
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

Yazmak, ufkun da ötesine taşan engin bir serüven gibi gelir bana ve gençlik yıllarımdan bu yana v..