Güller de Solar

Güller de Solar

Üstünden koskoca bir kış geçti, gönlümdeki son baharın.
Başladı yaşanmaya saltanatı, çiçekler açan kırlarda ilkbaharın.
Gözüm daldı, rüzgar kucakladığında mutluluğunu yaprakların
Telaşlı savaşıydı dallarda izlediğim, açmaya çabalayan tomurcukların.

Yapraklar, renk beğenmeye çalışırken tenine,
Gül, çoktan seçmişti en yakışan renkleri kendine.

Rüzgâr, bir bir yoklarken dallarda bahar çiçeklerini,
Arılar, çoktan içmeye başlamıştı en lezzetli içeceklerini.
Rüzgâr daha savuramadan açılan çeneklerini,
Gözler doya doya seyretti, beyaza düşen beneklerini.

Kuşların serenat vaktiydi, seherde tan yerinin ağarması.
Bu vakitlerde daha da bir başka olurdu sümbülün ayartması.
Menekşeler, şebboylar kararlıydılar kokularını yaymakta,
Fırsatçı burnum gecikmedi, havayı derin derin koklamakta....

İlham perim, hüzne vermiş kendini... sevda aramakta
Ona eşlik etmeye kararlı aklım, diyeceklerine söz taramakta...
Lâl rengi şarabın melankolisi sararken benliğimi,
İçimde geçmiş günlerden kalan bir arzu, uyanmakta...

Her şey iyi gidiyor derken,
Nerden çıktı bu son satır diye gıcık kapan Hayyam
Kıskanmış olacak ki, alamadı kendini hayalime bile sataşmaktan?...

Ya sıcaklardan ne alırdınız? der gibi
"Ay gibi sevgiliyle, yıl gibi geceye" ne dersiniz dedi...
ve ekledi.. ironiyle gülmeyi de eksik etmeden halime...

"Bu dere yatağına, ev mi dayanır
Bu rüzgarlı yerde, mum mu yanar?"

Diye özetlese de halimi, kıvamında bulmuş olacak ki bu hayalimi,
Her zaman ki reçetesini ikram etmekten de alamadı kendini...
Üstelik ,"sen öyle san" diye gıcık vememe bile fırsat vermeden....

"Bir yürek ki yanmaz, yürek denir mi ona
Sevmek haram, yüreğinde ateş olmayana...
Bir günü sevgisiz geçirdinse yazık
En boş geçen günün o gündür, inan bana"

.... eh ben de söz dinlesem iyi olacak,
Hayyamdan iyi bilecek halim yok ya... İnandım gitti...

Kim duymuş ki solan güle beste yapıldığını...
Kim görmüş ki düşen yaprağın çiğnenmediğini
Rüzgar eser, sam yeli vurur da
Hangi yaprak daldan düşmez ki...

Demek ki dalda tutunduğumuz sürece, ömrümüz var
Kaçınılmaz, her ömrün kaderinde, bir de sam yeli var
Ömür bizim, tutunacak dalımız olduğu sürece
Mevsim son bahara dönse de yaşanacak günlerimiz var...
xxxx

Gülün güzelliği, goncalığından,
Goncanınsa, gül olacağından....
Hele bir solmaya görsün gül,
Dalların ucunda dikenlere kalır meydan...

Gonca goncalığını, gül güllüğünü bilsin, solmadan...
Gün geçer, mevsim döner, gül de solar bir gün,
Yaprakları dökülür de dikenleri ortaya çıkar dalının,
Ne güllüğünden eser kalır gülün, ne goncalığından....

... demedi demeyin...