- Kategori
- Mizah
Gülmece Güldürmece - Fıkralar

Hayatın ne kadar anlamsız olduğunu seziyor insan bazen. Bakıyoruz da etrafımızdaki haberlere, yaşananlara her yerde olumsuzluk, kötü haberler var. Yok efendim Ergenekon davasında emekli albaylara yapılan çapraz sorgular , iki büyük parti liderlerinin amansız ve saçma dialogları sürüyor. Şimdi bir de tivitır mıdır nedir o çıktı başımıza Facebook'tan sonra. Herkes orada ulu orta birbirine saldırıyor, sıvışıyor. Ben de dedim ki ben bu olumsuzlukların başka bir yönüne aykırı olarak güldürecek şeyler yazmalıyım buradaki arkadaşlarıma. İyi etmiş olarak görüyorum kendimi şimdiden. Sizlere zevkli okumlar diliyorum.
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@
Öbür dünyaya gelenler sıraya sokuluyor, uygun adım yürüyüşle sırat köprüsü başına sevkediliyordu.
Baş melek, gelen bir grup erkeğe "Durr!!" buyruğunu verdikten sonra:
- Karısını aldatanlar kendilerini buradan aşağıya, cehenneme atsınlar!!
Gelenlerin hepsi kendini attı, bir kişi kaldı.
Baş melek ona döndü:
- Hey sen! Sağır numarası yapma! At kendini sen de!
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@
Nasreddin Hoca göle maya çalarken temel bunu görmüş hayırdır hocam napıyorsun demiş.
Nh: Göle maya çalıyorum.
Temel: Yaa hocam ne yapacaksın o kadar yoğurdu...?
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@
Bir genetik kongresinde herkes icatlarını anlatıyormuş;
İngilizler bizler balık ve devenin genlerini birleştirdik, kollestrolsüz et ürettik demişler.
Fransızlar; tavuk ve inek genlerini birleştirdiklerini bu sayede hızlı bir üreme gerçekleştirip et problemini ortadan kaldırdıklarını anlatmışlar.
Temel de; -Biz, karpuz ve hamam böceği genlerini birleştirdik demiş. Bu sayede karpuzu kesince çekirdekler sağa sola kaçıyor ve çekirdeksiz karpuz yiyoruz.
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@
Temel ile Dursun trenle yolculuk yaparken, bir sığır çiftliğinin önünden hızla geçiyormuş. Temel bir tahmin yapmış:
- Dursun burada tam 397 sığır var...
- Ula Temel, nasıl saydın? Vızz diye geçtuk daa...
- Kolaydur daa... Ayaklarını sayup dorde böliyrum.
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@
İki laz yılan olan Temel'le İdris yolda gidiyorlarmış. Birden Temel İdris'e dönüp: "Ula İdris biz zehirli miydik yoksa zehirsiz mu?" diye sormus. İdris şaşırmış "Ula ne oldu gene" demiş. Temel de:
"Ula biraz once dilimi isirdim da, demiş...
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@
Temel dünya turuna çıkar ve yolu Kanada' ya da düşer. Kırk yılda bir
Karadeniz'de hamsi avlamaktan daha değişik bir fırsat çıktığını
düşünerek buz tutmuş bir gölde, buzu kırıp balık tutmaya özenir ve işe koyulur.
Tam buzu kıracakken, insanın içini titreten bir ses duyulur:
- Oğlum burada balık yok!
Temel az öteye gidip yeniden buzu kıracakken ses yine gürler,
- Burada balık yok dedim sana...
Temel'in eli ayağı titreyerek seslenir:
-Tanrım, sen misun yoksa?
Ses yeniden duyulur,
- Hayır oğlum, ben buz hokeyi stadının spikeriyim.
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@
Kayseriye Liman
Mecliste Kayseri Milletvekilinin hafif yollu şekerlediği bir sırada Trabzon Milletvekili konuşmasını yapıyormuş. Kayserili vekil, uyanmış ki Trabzonlu vekil kürsüden Trabzon’a bir şeylerin yapılmasını istiyormuş. Bizimki ne istediğini anlayamadığı için sıkıntıya girmiş. Trabzon’a bir şey yapılacaksa Kayseri’ye de yapılmalı diye düşünmüş.
Söz alıp: -Sayın vekilin Trabzon’a yapılacaklar hususundaki açıklamalarını takdirle karşılıyoruz, lakin bu konuda Kayseri’nin de ihmal edilmemesini istiyoruz. Mecliste bir gülüşmedir başlamış. Vekil şaşırmış, ne oluyor gibisinden bakınırken Meclis Başkanının sesi duyulmuş: -Sayın vekil, Kayseri’ye denizi getirdiğiniz gün söz veriyoruz, Kayseri’ye de bir liman yapılacaktır.
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@
Bush`un Pulu
Başkan Bush’un yeni talimatı: -Üzerinde resmim olan pul bastırdım, bundan böyle başkanlığın bütün mektuplarında bu pullar kullanılacak. Bir süre sonra görülmüş ki pullar zarfa bir türlü yapışmıyor. Başkan Bush küplere binmiş ve yetkilileri çağırıp sormuş; -Üstünde resmim olan pullar yapışmıyor, arkalarına zamk sürmediniz mi? -Sürdük efendim, demiş yetkili ve eklemiş; -Yapışmamasının nedeni, herkesin pulun arka yüzüne değil de ön yüzüne tükürmesi efendim…
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@
Çeşitli hastalıklar, kazalar geçirmiş, bir gözünü kaybetmiş, romatizmadan beli bükülmüş, parmakları çarpılmış olduğundan mahalleli bu yetmişlik ihtiyara Hurda Nene adını takmıştı. Rahmetli o haliyle bile herkesle şakalamayı, espri yapmayı severdi.
Hastalanmış , hastaneye kaldırılmıştı. Sabahleyini, nabzını ve ateşini kontrol eden doktor der ki: -Teyze maşallah çok iyisin. Nabız normal, ateş de yok. Vücut sıcaklığın 37 derece. -Tohtor beğ oğlum, der Nene, bir türli ıssınamirem. Soyuhdan donirem. Sen o otuz yedi dereceyi kırka elliye çıkart. Ücreti mühüm değil.
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@
Neriman Hanıma gelen misafir, evin kızını ortalıkta göremeyince sormuştu:- Ayşe nerede, göremedim?Ev sahibi hava akımını kastederek:- Geçen gün sizin evde ceriyana kapılmış, hesde yatir içerde.Bu söz üzerine misafir hanım öfkeyle:- Viyh torpah başıma, bizim evde ceriyan ne arir? Sen de bülirsen ki biz kaz lambasi gullanirih!
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@
Erzurumspor yenilirse küme düşecek, berabere kalır ya da yenerse ligde kalacaktır. Hoca’dan dua etmesini isterler: -Hocam bi dua et de takım yensin, heç degilse berabere galsın. Hoca dua eder. Maçın 90 dakikası berabere biter ama Erzurumspor uzatmalarda bir gol yer ve küme düşer. Taraftarlar: -Ne biçim dua ettin” diye Hoca’ya çıkışırlar. Hoca: -Ula uşah ben 90 dekke için dua ettim. Ne bülim gavat uzadacah!.
HEPİNİZE NEŞELİ GÜNLER DİLİYORUM SEVGİLİ YAZAR ARKADAŞLARIM. CANIMSINIZ...