Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

23 Ağustos '12

 
Kategori
Güncel
 

Gülümse, hadi gülümse bulutlar gitsin

Birşeyler yazmak için ekran karşısına geçmeyeli oldukça uzun zaman oldu.Tatil dönüşünde başlayan  şiddetli öksürük ve ses kısıklığı bana hayatı dar ederken iki kelime bile yazasım gelmedi.

Günlerin birbirini neredeyse tekrar ettiği bir yaz akşamı bombalı saldırı haberi ile sarsıldı ruhum. Herhangi bir gün değildi, bir bayram akşamıydı üstelik. Bayram ziyaretine gelen misafirlerimle balkonda oturup sohbet ederken geldi haber. Evimiz hastanelere yakın olduğu için ambulans sesi çok sık duyulur bizim oralarda. O akşam  duyduğumuz canhıraş siren seslerinin sebebinin bu hain saldırı olduğunu ise haberi duyunca anladık. Geceyarısına dek susmadı sirenler.

Bir bayram akşamı bombanın patladığı Gaziantep'te son bir yıldır yaşıyoruz. Çalıştığım yıllarda zaman zaman iş seyahati yapsam da burada yaşamamız söz konusu olunca  tereddüt ettiğim ama geldikten sonra ummadığım kadar severek yaşadığım şehir burası.

Saldırının ardından telefonlarımız susmak bilmedi. Eşimiz dostumuz, bizler için endişelenen sevenlerimiz telefonlarıyla, mesajlarıyla yalnız bırakmadılar. O saatte şehrin bir başka köşesinde kahve keyfindeydik ama orada da olabilirdik. Ya da o insansılar  bize yakın olabilirlerdi, tıpkı o küçücük bebeğe, ailesine ve saldırıda hayatını kaybeden diğerlerine yakın oldukları gibi. Daha bir hafta önce eşim ve kızımın o caddenin yakınlarında işleri vardı, tıpkı saldırıda yaralanan diğerleri gibi.

Bazıları her ne kadar yer aldığı bölgeden dolayı Gaziantep'i ve Gazianteplileri farklı değerlendirse de bu halkın bayrağına, vatanına, toprağına nasıl sahip çıktığının şahidiyim ben. Bu şehir huzur şehri. Tüm kötülere ve kötülüklere rağmen de böyle kalacak, biliyorum.

Oniki yaşındaki kızım yatıp kalkıp saldırıyı konuşuyor. Aklı bir türlü almıyor olup biteni. Orada ki insansının caddeden geçen insanları, bebekleri göre göre o düğmeye nasıl basabildiğini soruyor, sorguluyor. Endişeler taşıyor küçük yüreği. "Çöpün yanında poşet ya da sahibi olmayan çanta görünce hemen haber vereyim değil mi?" diye kendince çözümler üretmeye ve çoğumuz gibi yaşananları anlamaya çalışıyor.

  Küçük bir kızın annesinin yüreğiyle yazıyorum bunları. Siyaset, dil, din, ırk ayrımı yapmadan içime kötülük düşürecek bir cümleyi aklımdan bile geçirmek istemiyorum. "Yaradılanı severim Yaradan'dan ötürü" deyişine ise hala  inanmak istiyorum. Gazetelerin ilk sayfasından masum, küçücük gözleriyle bakan o bebeciğin gözlerinin hala parlıyor olmasını diliyor daralan yüreğim, göz pınarlarımda yaşlarla olup biteni izliyorum...

 
Toplam blog
: 47
: 607
Kayıt tarihi
: 11.01.12
 
 

Dünyayı güzellik kurtaracak... ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara