Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '22

 
Kategori
Deneme
 

Günaydın

Günaydın-Bonjour-Bongiorno-Goedemorgan-Bonagia-Dobre Ultra…

Üzerimizdeki ter, nem tipik bir yaz hatırası. Saçımın ıslaklığı güneşle beraber azalıyor…

Dün harika gezdim, yedim, içtim; yani kısacası keyfim yerinde! Çocuklar ile güzel geçen bir hafta, bir aile bütünlüğü, mutluluğa mutluluk katan günler.

Diğer tarafta bitmek bilmeyen, buhran içinde haberler, parça pinçek haline getirilmiş ülkem, Türkiye, kanayan yaralarıyla debelenerek yaşıyor…

Halen güzel insanlarımız var; oyuncu Cansel Elçin, Fransa’dan transfer ettiğimiz bir Türk, şu an babasının Sakıp Ağa ile olan anısından bahsediyor. Sakıp Ağa demiş ki “ Sanat ve spor insanlarla iletişimin en kolay olduğu alanlarıdır”.   Cansel’in Sakıp Sabancı’dan bahsederken heyecanı inanılmaz. Sakıp Sabancı öyle bir karakter ki her bir Türk vatandaşının kanına girmiş. Hepimiz onu aşkla anıyoruz; öyle bir his ki tarifi mümkün değil.

Zeytin Ağacı diye güzel bir dizi var; dizilimi anlatan. Kuşaklar boyu genlerimize işlemiş; aileden gelen suçluluk duygusu. Güzel bir zeytine benzeyen bence Türkiye’nin en organik güzel kadını Tuba Büyüküstün; soyadı gibi üstün bir güzellik. Ben mesela eskiye dair anlattığım zaman bolca eleştirildiğim dizilim hikayelerine istinaden başkaları bir dizi yaptığında niye bu kadar çok seviliyor? Bizimkisi gerçek, onlarınki hikaye, öyle mi? Ya da gerçekçi anlatılan hikaye, gerçekten daha değerli olabilir mi? Ya da başkasının yazdığı hikaye gerçekten kurgu mu? Kurgu mu gerçek, yoksa duygular mı? Oyuncular mı? Muraz Boz dışında oyunculuklar gayet iyi ama Murat… Fırat Tanış hastası olduğum bir oyuncu; kefen versen giyip ölebiliyor; gerçek gibi! Bu oyuncuya dikkat; tabi benim söylememe gerek yok, tabi olarak!

Şu anda balkonumda bir yandan onlarca metre çam ağaçlarıma bakarken, arkadan doğan güneş sırtımı yeniden terletti. Sıcaklık yükselmeye başladı; serinlik öldü ve saat sekize doğru yolcu. Kulağımda çalan muhteşem şarkı Eros Ramazotti ve Nicole Scherzinger’in “Fino All’estasi”  parçası ve tek kelime ile muhteşem! Göğüs kıllarımdan terler akmaya başladı, yani dışarda olmak işkence artık! Zati arkadan vuran güneş ekranımı görünmez kılmaya başladı: Artık gün-gündüz varlığını ilan etti!

“Aile olmak demek hep bir olmak değil, hep birden birer birey olmak”. Yani aile olmak kadar önemli bir şey her bir aile bireyinin kendisini doğru şekilde tanımlayacak kadar özgür ve hür olması.  Çocuklarımı yetiştirirken temel motivasyonum onların şahsiyet olmalarına izin vermek.

Bu arada Tuba Büyüküstün’e güzel dediysem de İtalyan şarkıcı Elodie’nin yanında soluk kalabilir. Evet, favorim Elodie bu aralar. Ya da oyuncu Kübalı Ana de Armas, uzun bir aradan sonra gördüğüm en muhteşem güzellik. Ve bir şey dikkatimi çekti, çok güzel dediğim kadınların bir IQ yüksekliği söz konusu!

Artık sırtımdan sıcaklığa tahammül edemiyorum; bu yazı da burada bitsin diyorum: Günaydın!

 
Toplam blog
: 631
: 293
Kayıt tarihi
: 10.04.11
 
 

Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..