Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '16

 
Kategori
Güncel
 

Gündem komple karışık!

Uzun yıllardır size anlatmadığım veya bazen anlatmaktan ürküp de anlatamadığım gündemdekiler var. Size samimi olamadığım konular da mevcut –ne de olsa size ve millete karşı saygı duymalıyım. İktidarla ilgili eleştiri yapmamaya özen gösteriyorum -ne de olsa babam tarafından da bu konuda uyarıldım.

Aslında tüm anlatamadıklarımı sadece bir kelimede topluyorum: AHLAKSIZLIK!

Trabzonlu Salih’in hakeme kırmızı kart göstermesi ne kadar yanlış ise, o hakemin 1 yıl gibi bir sürede (geçmişinde yönettiği maç sayısı çok az olmasına rağmen) FIFA kokartı takması da o kadar yersiz.  Profesyonel hakemliğe geçeceğiz deyip aylık 40.000 TL kadar hakemliğe maaş verirseniz, işte şu görülen (veya görülmeyen) hakem olayları ile karşılaşırsınız. Hele 40 kişilik havuz yapıp sizi 20 kişiye düşüreceğiz derseniz, hakemlerim hakemliği bırakıp akbabalığa soyunur. Hiç unutmuyorum Demirören TFF başkanı olduğunda şu cümleyi etmiştim; Beşiktaş'ı batırdığı gibi Türk Futbolunu batıracak!

Aynı şekilde Türk atletizmi ve halteri de verilen ve verilecek ödüllerle dopinge boğuldu ve bir sürü başarılı sporcumuz müsabakalardan men cezası aldılar. Şimdilerde ise parayla Arap atı (kendilerine Türk diyoruz) koşturmaktayız.

Bu ülkedeki açgözlülük hali (ya da sonradan görmüş görgüsüzlük hali) insanları, aileleri ve toplumu günden güne bitiriyor.

Kadını aşağılayan dini yapı, kadını sadece cinsel bir obje ya da kutsal anne olarak göstermeye çalışan toplum, inanılmaz hayal kırıklıkları yaşatıyor. Çalışıp özgürleşerek hayatını kurmaya çabalayan Türk kadını hunharca taciz-tecavüz edilip öldürülüyor. Bazen koca, bazen abi, bazen kuzen, bazen sapık öğretmen, bazen sapık minibüs şoförü ve bazen de aile büyüklerinden birisi, Türk kadınını aşağılamakla kalmayıp yok etme yolunu seçiyor. Kadının insanlaşamadığı ülkemizde o müthiş annelerin ve babaların yetiştirdiği potansiyel sapıklarla, ya da TV programlarının çanak tuttuğu anlamsız insan topluluğuyla, YEPYENİ bir TÜRKİYE yaratma yolunda adım, adım ilerliyoruz!

Bu meseleyi sadece kadın açısından almak da anlamsız çünkü Türk insanı din adı altında İslam'ın şekilsel şartlarını yerine getirirken  her türlü hırsızlık, yalan, arsızlık, toplum içinde kol geziyor. Bu durumda DANIŞMAN adı altında para karşılığı insanları yönlendiren PAZARLAMA ve HALK ile İLİŞKİLER guruları sayesinde bu ülkede bitmek bilmeyen GÜNDEM YARATMA HASTALIĞI ve hatta bunun için TERÖRÜ BİLE MEŞRULAŞTIRMA çabaları, insanlığımızı ve doğrularımızı YOK EDİYOR. Sınır ötesi yaptığımız harekatlar, her türlü sınırın ötesinde, hayatımızı zora sokuyor. Plansız güncel politikalar ile anlık toplantıların yapıldığı aksiyona geçemediğimiz hayallerle süslü bir hayatı yaşamaya çalışıyoruz.  

Söyleyecek ve bitmeyecek o kadar çok sözüm var ki konuştukça sonsuza kadar susmayacakmışım gibi geliyor...

Yeni aile düzeni, toplumsal zümresi ne olursa olsun, karı-koca ve her ikisini ayrı-ayrı sevgileri ve çocuklar, yepyeni aile düzenini temsil ediyor. Namus davasının bu kadar konuşulduğu ve internet yaygınlaştığından beri bu kadar az yaşandığı bir ülkede yaşamaktan -samimi söylüyorum- esef duyuyorum.

İki bine yakın danışmanla bu kadar çok hatalı karar alan TEK BAYRAK, TEK MİLLET, TEK İKTİDAR söylemiyle bu kadar çok YANLIŞ KARARI BEN KANDIRILMIŞIM adı altında alan bir iktidara REFORMİST HÜKÜMET denmesini gerçekten KINIYORUM. Toplumun iktidara hangi gözle baktığı veya bakabildiğini aklım almıyor. Yoksa benim gözlerim mi bozuk diye sıkça kedime soru soruyorum.

Gündem bana sorarsanız komple karışık!

 
Toplam blog
: 631
: 293
Kayıt tarihi
: 10.04.11
 
 

Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..