Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

21 Kasım '13

 
Kategori
Siyaset
 

Gündeme dair öngörü

Gündeme dair öngörü
 

Gün içerisinde siyasetten gelen açıklamaların ardı arkası kesilmiyor. Gündem bu kadar yoğunken bir 'Ulan' la gündemin değiştirilebildiği bir coğrafyada yaşıyoruz maalesef. Bu coğrafyanın bize vermiş olduğu en kötü özellik çabuk unutuyor olmamız herhalde.

Kızlı erkekli öğrenci evlerinden, baskınlardan, eğitim sisteminin henüz tanımlanamayan yaralarından, Barzani ve Diyarbakır günlerini konuşurken, gün içerisinde birden kendimizi Ahmet Kaya polemiklerinde bulduk. Olay ne idi ve nasıl anlamak gerekli önemli soru bu.

Öncelikle hükümet kanadından duruma bakılırsa son zamanlarda oldukça değişik  bir politika izledikleri kesin. Bilinçaltında yerleşmiş olan her düşünceler yavaş yavaş uygulamaya geçiriliyor. İçerisinde muhakkak iyi yönler de var fakat benim takıldığım nokta şu ki 10 küsür yıldır bu ülkeyi tek başına yöneten bir parti her hamlesini muhalefetten daha titizlikle yapması gerekiyor ve bunu da başardıklarını düşünüyorum.

Kızlı erkekli öğrenci evi olayında, muhafazakar orta ve doğu anadolu oylarına göz diken politika tutar mı orası şu an net değil, ama şu bilinen bir gerçek ki eğer mecliste başörtüsü krizi çıksaydı muhalefetlerin olası bir itirazında bundan çok iyi nemalanacak olan AKP, bu kozunu hemen oynamayacaktı. Fakat başörtüsü konusunda gerekli havayı mecliste estiremediğinden olacak ki bu kozunu hemen kasım ayı içerisinde oynama gereği duydu. Bu adım ne sonuca ulaşacak bunu ilerleyen günlerde göreceğiz.

İkinci gündem maddesi de bilindiği üzere dershaneler konusu ve cemaatle hükümetin karşı karşıya gelme durumu. Dershanelerin kapatılmasından cemaatin büyük bir zarar göreceği aşikar. Ki zaten bugüne kadar hükümet yanlısı hareket eden cemaat kanallarında bile artık aleyhe haberler yayınlanıyor olması da bunun en açık örneği. E aklımıza gelecek soru şu, bu ülkede, seçimlerde kabul gören bir şey varsa cemaat oylarından hatırı sayılır pay alan parti yukarılara oynuyor. Fakat hükümetin bu tutumu cemaat oylarının gitmesini sağlamayacak mı diye bir soru gelebilir akıllara. Cevabı ise yazımın başında dediğim gibi iktidar partisi hamlelerini en titizlikle yapan parti olmak zorunda. İşte burada görünüyor ki hükümet muhakkak gidebilecek cemaat oylarını bir kefede tartmıştır ve o kayıbı da en iyi nerden kapatır da oyumu yükseltirim demiştir. Yoksa ne Barzani'nin Diyarbakır gezisi olurdu ne de Ahmet Kaya olayı tekrar gündeme gelirdi bunca zaman sonra. Acaba bu kayıp oylarının daha çoğunu Kürtlerden mi alırım diyor hükümet ne.

Sonuç olarak bir taşla iki kuşu vurmuş olacak yine hükümet, birincisi Kürt oylarının çoğunu alarak cemaatle gidecek oyların açığını fazlasıyla kapatacak. İkinci olarak da ki en önemlisi kendini bugünlere taşıyan cemaate karşı artık kontrol tamamen benim elimde havası vererek, tek gücün kendisinde olduğunu Türkiye'ye sergileyecek..

Bakalım başka ne adımlar gelecek siyaset meydanından, göreceğiz.

 
Toplam blog
: 5
: 413
Kayıt tarihi
: 21.11.13
 
 

Üniversite son sınıf öğrencisiyim. Ankara'da ikamet ediyorum. ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara