Güner'in savaş ganimetleri

* Küçüktüm ama hayal meyal hatırlıyorum, kalabalık bir otobüs durağı Eyüp’te , herkes itiş kakış binmeye uğraşırken annem de kardeşimle beni koruya koruya binmeye çalışıyor. Belediye zabıtası bir adam kuvvetlice annemi itti, annemde ne itiyorsun elimde çocuk var diye cevap verince sen benim kim olduğumu biliyor musun diye üzerine yürüdü (kim se ?) , biz küçük olduğumuzdan korkudan ağlamaya başladık, zabıtanın da yanında gençten bir kızı var, biliyor babasının huyunu sanırım mahcup tavırlarla baba yapma, etme diye çekiştiriyor, adam annemi korkmaz, tınmaz görünce iyice bir sinir yaptı o….. diye küfür etti bizim yanımızda….Aneyyyy…..annemeeee……küfürrr……..her şey birkaç saniye içinde olup bittiğinde adamın üniformasındaki ceketin cebi annemin elindeydi :)))) zabıtayı tanıyan ve bıkan esnafın alkışları eşliğinde otobüse binmiştik :)

* Apartmanın giriş katına bir hatun taşınmış , 14 yaşlarında bir kız , 10 yaşlarında da bir erkek çocuğu var, daha ilk haftalardan apartman bir hareketlendi ki sormayın, değişik değişik çoğu zaman da tuhaf tipler geliyor , gidiyor , bizimkiler de yönetici olduğundan o daireden gelen seslerden gürültülerden şikayet edenler hep bize geliyor haliyle.

Annem korumacıdır ilk başta tanımasa da kimseye kimse hakkında laf söyletmez, sanırsınız kadının avukatı, milleti kovuyor kapıdan ellemeyin garibanı, 2 evladı var gibilerinden ama bizim apartmanın giriş katı işliyor yani , resmen kadının apartmanın kapısının önüne adam koyup eline fiş vermediği kaldı:)

Bazı akşamlar balkona içki masası kurup gelen misafirlerine de o küçücük kız çocuğuna hizmet ettiriyor görüyoruz , içimiz acıdı artık, bir akşam küçük kız aidatı getirdiğinde annem kibarca sizden çok ses geliyor, millet şikayetçi annene söyleyiver dedi , kız çıktı.

Beş dakika geçmedi kadın kapıya dayandı avazı çıktığı kadar bağırıyor siz benim kızımı nasıl tartaklarsınız diye??? Biz şok olduk tabi , yok öyle bir şey ama kadın da gündüz gözü zil zurna, annem kibarlığı elden bırakmadan anlatıyor yok böyle bir şey ben sabi sübyanı niye tartaklıyayım diye ama kadın cazgır, bu Şahika var ya Avrupa Yakasında gelince sağdan sağdan Aaaaaayyyyyy!!!! diye nara atan, aynı ses çıktı annemden :)) , daldı kadının saçlarına, kardeşim, ben, bir arkadaşımız daha ayıramadık kadından annemi, öyle böyle değil ama, velhasıl tartaklama aha da böyle olur dersi bittikten sonra kadın kendini zor attı evine, annem kapadı soğukkanlı bir şekilde kapıyı hiçbir şey olmamış gibi saçlarını yolarken elinde kalan kadının tokasıyla da bir güzel saçlarını topladı , biz şoklarda :))

10 dakika geçmedi kapı çaldı sivil iki genç polis, abla şikayet var diye geldik ama biz tanıdık o kadını dediler, bu kaçıncı ev değiştirmesi, bu kaçıncı vukuatı, içerde de gördüler 3 genç kız (birbirinden güzel hehe) , girip bir kahvemizi içip gittiler.

* Tam üst kattan bizim mutfağa su akıyor, şampuanlı olduğundan anladık ki üst katın banyosunda, küvetinde var bir sorun, kiracı oturuyordu, ev sahibine haber verildi, orta yaş üzerinde bir adam biraz paracı bir tip, ben aldığım kirama bakarım kuruş işlemez apartman giderlerine vari bir tavrı var, tutturdu kırdırmam küveti diye,

Biz mutfağı kullanamaz hale geldik, iğreniyor annem yemek falan yapmıyor, milletin duş aldığı su tepemizden damlıyor, ev sahibinin umru değil.

Velhasıl birkaç defa daha aramış annem ve telefonda sanırım sırf annem o anda sussun diye tamam tamam çağır ustayı yaptır demiş, ustalar gelmiş küvet kırılmış adam çıkıp geldiğinde bu kez tutturmuş vayyy benim küvetimi nasıl kırdırırsın diye anneme çemkirmeye :)

Yönetici yardımcısı, adamın kiracısı kız, onun nişanlısı , adama laf anlatmaya çalıştıkça adam daha da bağırmaya başlamış olayı polis çağıracağıma kadar getirmiş, o ana kadar sabırla susan anneme yine sağdan sağdan gelmiş bu kez hiç Aaaaaayyyy demeden adamın boğazından tuttuğu gibi adamı küvetin içine sokmuş, aha da bu küvet için mi bağırıyon aha da bu küvet mi diye :))) ve üç kişi elinden zor almış, bu arada nasıl olduysa biz yetiştiğimizde annemin elinde kırmızı bir kravat vardı haha :)))

* Apartmanın içine kapıcı alınmıyordu normalde , dışarıdan tutuluyordu ama tanıdıklar çok ısrar ettiler, yeni evli bir genç çift, İstanbul’a yeni gelmiş ortada kalmışlar diye ortak kullanılan daireyi vermişti annemlerde. Bir müddet çalışmış, epey toparlanmışlardı , küçük bir mevzudan dolayı kapıcı efendi bir şeye sinirlenmiş babamda çok sessiz, klasik Trakyalı efendi bir insandır, kapı önünde münakaşa ediyorlar.

Babamın sessizliğinden cesaretle nasıl bağırıyor apartman yıkılıyor, neredeyse üzerine yürümeye başladığında annem babamı yana doğru savurup bu terbiyesizi tuttuğu gibi silkeleyip, merdivenlerden aşağı fırlattı :)) , cidden, adamda bizde ne olduğu anlamadık, tuttu fırlattı :))) , bir kat aşağı yuvarlanan(yine de çok şükür kötü bir şey olmadı) adamın terlikleri bizim kapıda kalmıştı :)))

*** Sevgili Meleklerin kankası Sabiş’in henüz yayımlanmayan benimle söyleşisindeki en korktuğunuz kişi sorusuna ne cevap verdim tahmin ediniz :)))