- Kategori
- Güncel
Güngören katliamının bugün geldiği nokta!

“Kesin tespitler ve güçlü delillerle tereddüte yer bırakılmayacak şekilde olay aydınlatılmış ve faillerin büyük bölümü yakalanmıştır” diye açıklama yapmıştı İçişleri Bakanı Beşir Atalay.
Açıklamayı yaptığı tarih 02.08.2008
Bilindiği gibi geçtiğimiz Temmuz ayında İstanbul Güngören’de bir çöp konteynerine bırakılan bombanın patlaması sonucu çevrede bulunan 17 vatandaş ve henüz doğmamış bir bebek hayatını kaybetmişti.
Nefret ve lanetlerimizi dile getirmiştik böyle bir olay sonrasında.
Adeta toplumda bir infiale neden olmuştu bu olay.
Sonrasında malumunuz, yetkililer çeşitli açıklamalar yapmış ve birkaç gün sonra, birkaç şahıs yakalanmıştı.
Yargılama dahi yapılmadan yakalanan şüpheliler suçlu ilan edilmiş ve olay yukarıdaki ilk satırda yazdığımız gibi İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın açıklaması ile neticelenmişti.
Aradan aylar geçti ve Güngören patlamasının hiç de o dönemde yetkililerin anlattığı gibi olmadığı ve birkaç gün önce “Taraf” gazetesinde çıkan haberle ortalığa dökülüp saçıldı.
Güngören patlaması ile öncesinde Beylikdüzü’n de de bir çay bahçesinde benzer şekilde patlama olmuştu ve iki vatandaşta bu patlama sonrasında yaşamını yitirmişti.
Şimdi ise yeni bir takım açıklamalar yapılıyor ve Güngören bombacılarının iki emekli polis memuru olduğu ortaya çıkıyor.
Türkiye işte böyle bir kimliğe sahip.
Suçu, günahı olmayan insanlar bir şekilde yakalanıyor, sorgulanıyor, mahkemeye dahi çıkarılmadan suçlu ilan edilip hayatları karartılıyor.
Kimsenin de bu durum karşısında kılı kıpırdamıyor.
Ayıp demek yetersiz kalır.
Ağzınıza geleni saymak ise caizdir.
Şimdi sormak evla değil mi?
Güngören bombacısı diye yakalanan Hüseyin Türeli ile Ziya Kıraç, Abdurrahman Oral, Şerafettin Kara, Cevat Aydın, Aydın Ağlar, Mehmet Salih Yanak ve Nusret Tebiş isimli şahısların durumu ne olacak?
O dönemde bu şahıslar hakkında bir dizi yalan yanlış haber yapılmasının bedelini kim ve kimler ödeyecek?
O dönem de bu şahıslar hakkında hemen hemen hiçbir somut delil olmaksızın yakalayıp, suçu üzerine atan yetkililer ve bu yetkililerin yalanlarına teşne olan medya organları şimdi ne diyecekler?
Dikkat ediyorum da o dönem de suçlu ilan edilen şahıslar ile ilgili tek bir haber dahi çıkmıyor.
Bırakalım o şahıslar ile ilgili bir tekzip haberinin çıkmasını, dünyanın her halde başka bir ülkesinde bu denli yanlış bilgilerle kamuoyunu yönlendiren yetkililerin bir dakika dahi görevleri başında kalanı olmamıştır.
Bu oyun mudur?
Kentin en merkezi yerinde bir bomba patlayacak ve onca insan yaşamını yitirecek, bu denli ciddiyetsiz bir şekilde olay soruşturulup, yalan yanlış bir şekilde neticelendirilecek.
Sonrasında gerçek ortaya çıkınca, yetkililer bir güzel o makamları işgal etmeye devam edecekler.
Hangi yüzle?
Evet!
Hangi yüzle yetkililer o makamları işgal etmeye devam ediyor?
Birileri konuya ilişkin bir şeyler desin de anlayalım.