Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

12 Eylül '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Günyüzüne bahaneler

Günyüzüne bahaneler
 

Kimi zaman insan bencilliğini koruyarak ancak su üzerinde kalabiliyor
bazen de kapatıyor gözlerini, eksik yanlarını yargılamadan
yaptıklarının tek taraflı sonuçlarından
eline geçenlerle eksilttiği parçasının gediklerini
kapatmaya çalışıyor.

Kendisini de acıtıyor aslında bunu yaparken insan,
çünkü üst üste binen yalnızlıklar kolay atlatılmıyor.
Yalnızlık dediğin tek başınalık değil aslında
perdelerin arkasından sızan ışıkları saymak gibi mesela,
yada terekteki bardakların yerlerini değiştirmek sürekli
yada yere serdiği mumlardan yazılar yazmak ilk harfiyle başlayan..
Yalnızlık işte böyle birşey..

Ama insan unutuyor da bazen,
ki kendisinde canlı tutmaya çalıştığı tek parçasıyla
bağlantılarını koparıyor.
Zira bazen kanamayı durdurmanın tek yolunu bu olarak görüyor.
Eğer kalbinin ilk titrediği andan itibaren biliyorsa
şu hayattaki ruh ikizinin 5 milyar da bir ihtimal olduğunu
kendisini buna ikna eden o ruhu yabana atıyor işte o zaman,
ki bir insanı böyle bir ihtmalin gerçekleştiğine inandırmak
bavulunu toplayıp aya göndermek gibi birşey aslında..

İşte insan böyle durumlarda kendini çok büyük sanıyor buna inandığı için
büyüklüğünden korkarak bırakıyor savaşı..
Ne için savaştığını unutarak sol yanını felce uğratıyor.
Düz çizgili bir monitöre bağlıyor kendini,
yapacak birşey yok sanıyor..
Sanıyor ki en çok kendi kanıyor,
ki buna inanarak ayakta kalabiliyor koca bir bencil gibi
oysa sevmek böyle birşey değil,
hiç olmadı..
İnsan bunu bazen unutuyor..

/günyüzüne bahaneler
/agustos'16 6:46 PM

/fotograf; isa özdemir

 
Toplam blog
: 8
: 456
Kayıt tarihi
: 04.09.07
 
 

İstanbul'dayım, 1979 Samsun'da doğdum, liseyi Bafra'da, üniversiteyi Antalya'da okudum, 5 senelik İs..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara