Gürsel Tekin

Dün akşam (21 Şubat 2015) TV kanallarında izlediğimize göre ve bugünkü gazetelerde okuduğumuza göre CHP Genel Başkan yardımcılarından Gürsel Tekin bir basın toplantısında açıklama yapmış. İktidara gelince bazı gazetelere el koyacaklarmış ve de bazı iş adamlarının da canına okuyacaklarmış. Vay anam vaaaay.

Madde 1 : Gürsel Tekin’e şahıs olarak sempatim vardır. Sen hayata garsonluktan başla, en büyük muhalefet partisinin Genel Başkan Yardımcılığına kadar yüksel ve orada uzun seneler kalabil. Bu bence takdir edilecek bir başarı öyküsü (success story). Unutmayalım, Başbakanımız da iş hayatına başladığında Belediyenin temizlik kadrosunda küçük seviyede bir işçi idi. O da takdir edilecek bir başarı öyküsüdür. Bir seçim öncesi Bağdat Caddesinde yürüyordum, onlar da (Gürsel Tekin) seçim çalışması çerçevesinde birkaç kişi grup halinde yürüyorlardı, karşılaştıkları kişilerin ellerini sıkıyorlardı, benim de elimi sıkmıştı. Gayet sıcak, temiz yüzlü, mütevazi bir insan intibaı bırakmıştı.

Madde 2 : Gürsel Tekin bu söylemi küçük bir dost sohbetinde söylese hadi gülüp geçelim, ama öyle değil. CHP Genel Başkanı sıfatıyla bir basın toplantısında söylüyor, ciddiye almak zorundayız.

Madde 3 :  Haniymiş  bu el koyacakları gazeteler? Dikkat ediniz, kapatacakları değil el koyacakları gazeteler. Ucu açık, nereye kadar uzanacağı belli değil, geniş kapsamlı bir tehdit. Kimmiş bu canına okuyacakları iş adamları? Ucu açık, çok geniş kapsamlı bir tehdit.

Madde 4 : Kusura bakmayın ama, çağrışım yapıyor (eski tabirle “tedai”). Durum böyle olunca adama sorarlar ; “Takrir-i Sükun” kanunu ile “Hıyanet-i Vataniyye” kanunu da geri getirecek misiniz diye ? Malüm Hıyanet-i Vataniyye Kanunu’na sonradan eklenen bir madde ile hükümeti tenkit etmek de vatana ihanet kapsamına alınmıştı da, vatana ihanetin cezası da idamdı.

Büyüklerimiz ne demişler? Her şey aslına rucü eder. Veya yağmurdan kaçan doluya tutulur.