Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Şubat '09

 
Kategori
Eğitim
 

Güzel Türkçemize sahip çıkalım

Güzel Türkçemize sahip çıkalım
 

"Dilim seni dilim dilim dileyim, Başıma ne gelirse senden bileyim."

İnsanın yaşamasında ve kişilik gelişmesinde ana dilin çok önemli bir yeri vardır. Dili yeterli düzeyde olan kişiler genellikle daha sğlıklı ilişki kurarlar, hayatta daha çok başarılı olurlar. Kendi dilini iyi bilip düzgün kullanmanın önemli bir yararı da yabancı bir dil öğrenmeyi kolaylaştırmasıdır. Gerçekten, etkili bir yabancı dil öğretiminin alt yapısını, iyi bir ana dil eğitimi oluşturur.

Türk edebiyatının tanınmış şairlerinden Yahya Kemal’in “Türkçe ağzımda annemin sütüdür” diye yücelttiği, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın ise “Türkçem benim ses bayrağım” diyerek hem yücelttiği hem kutsallaştırdığı dilimize bu gün gerekli özeni gösteriyormuyuz? İnsanlarımızın bu gün Türkçe sevgisi, ana dili duygusu, dil bilinci ve duyarlılığı yeterince varmı? Bu soruların iyice düşünülmesi, sürekli göz önünde tutulması gerekir. Oysa Türkçemiz giderek zayıflıyor, güdükleşiyor. Bu gün Türkiyede çevre, hava kirlenmesi, siyaset kirlenmesi gibi dil kirlenmesi de vardır.

İnsan ön yargılı olmak istemiyor ama, bir kısım insanlar bilgi ve dikkat eksikliğinden, bir kısım çevrelerde bilinçli bir şekilde dilimizi yoketmeye uğraşıyor.

“Bir ulusu ortak paydada toplayan ve ulusa ulus kimliğini veren dilidir, kültürüdür. Bir toplumun kimliğini kaybettirme politikası güden ülkeler veya uygarlıklar o ulusun önce dilini sonra dinini ve en sonunda da kaçınılmaz olan ve bunu doğuran kültürü değiştirirler.” Bu gerçeği çok iyi bilen bir kısım bilinçli olarak dilimize Arapça, İngilizce, Fransızca kelimeleri sokmaktadır.

Medya, özellikle bazı Tv ve radyo kanalları sanki sürekli şekilde dilimizi yok etmeye çalışmaktadır. Reklamlar, mağaza isimleri ve daha bir çok etken diline düşman bir gençlik yaratmak için adeta seferber olmuştur. Aşağıda gülümsetirken düşündüren bir sunum yapıyorum.

Yıl: 1965
"Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım.. Nasıl bir edâ takınacağıma hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardı.. Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle 'akşam-ı şerifleriniz hayrolsun' dedim.."


Yıl: 1975
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Ne yapacağıma karar veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'iyi akşamlar' dedim.."

Yıl: 1985
"Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım.. Nitekim ne yapacağıma hükûm veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lâkin kısa bir süre sonra kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'hayırlı akşamlar' dedim.."

Yıl: 1995
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Fenâ hâlde kal geldi yâni..Ama bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır dedim..Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle 'selâm' dedim.."

Yıl: 2006
"Âbi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yâni.. Oğlum bu iş bizi kasar dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları yâni.. Ama concon muyum ki ben, baktım ki o da bana kesik.. Sarıl oğlum dedim, bu manita senin.. 'Hav ar yu yavrum?'"
Esen kalın . 27/02/2009

Diğer yazılarım için: http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=946713

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..