Güzellerden Daha Güzeller

GÜZELLER, ÇİRKİNLER, ESKİDEN, DAİMA

Eskiden ben bazı grupların sahiden çok okuduğunu falan sanıyordum, meğerse o kadar da çok okumuyorlarmış.

Bazı gruplar vardır bizde hani bilirsiniz; o gruplar daha çok okurlar, ya da öyle görünürler. Daha dışadönüktürler, ya da öyle övünürler, yine aynı şekilde diğerlerinden farklı yönleri olduğu düşünülen yönler genelde düş kırıklığıdır.

Eskiden bazı grupların daha insaflı olduğunu diğerlerinin daha acımasız olduğunu sanıyordum, meğerse onlar da tamamen dediklerinin zıddıymış. Bizde çalışan en iyi yöntem genellikle sahte karşıtlık denklemi oluşturarak dengeleme, safları bir arada tutma, safları kandırma operasyonudur. O safların her safta aynı sınıflar olduğunu görmesi daha ne kadar zaman alacak bilemiyorum ama dilerim halk (büyük bir kısmından son derece umutsuz olsam da )bunu bir an önce anlar.

Yine eskiden bazılarının çalışan haklarına son derece saygılı olduğunu zannederdim, meğerse patron olunca tamamen başka kılığa giriyorlarmış.

“Sonunda şunu anladım ki herkes ait olduğunu iddia ettiği şeyi yiyor, yok ediyor, sadece onu kullanıyormuş, üzülerek gördüm ki kimse ne dedi kadar adaletli, ne dediği kadar insancıl, ne savunduğu kadar –ci, -cu, şu bu değilmiş.”

İyi iyidir o kadar. O reklam peşinde değildir. Karşısındakine saygılıdır. Karşısındakine saygısı kendine olan saygısından gelir.

Güzel güzeldir, işinde gücündedir. Ortalıkta ne işi var? Görünmez güzeller, güzellikler gizli değildir de göstermeye gerek duymaz kendini alenen. O bile farkında değil ki berrak su gibi akar gider yoluna, inceden inceden.