- Kategori
- Şiir
Güzelliklerin şairi olamadım

sokaktaki hüzünlü gül satıcısına takılıp kaldı bütün gün aklım
ama bütün gülleri satın alamazdım
zümrüt gözlü yaşlı kemancının
boynuna sarılıp ağlayabilirdim akşam otobüs durağında
eskimiş şapkasına biraz para attım
gazete satıcısı
dünyanın tüm yanıklarını
bu sabah esmer teninde toplamıştı
aldığım gazeteyi açamadım
yırtık fistanlı çingene falcı
dolaşırken köşe bucak şehri
sarkıtmıştı beline kömür karası ipince meliğini
ağzındaki tek (altın) dişi
anlatılmaz bir kedere boğdu beni
kambur çöpçünün süpürdüğü kaldırıma düşen yapraktım
yoldan karın tokluğuna çalışan işçiler geçerken
simitçiden simit satın alıp
bir sigara yaktım
değil, içtiğimden
kibritçi çocuğun çocuksu masumiyetinden
hoyrat bir poyraz vurdu yüzüme
bir balıkçının boş ağına bakarken
ecele kanat açtı çatımda hasta bir martı
şiir saati gelip çattı
güzelliklerin ve mutlu anların şairi olamadım
Handan Koçak