Haber mi, Kışkırtma mı?

Televizyon ekranlarında ana haber bültenlerini izleyemez duruma geldik. Ekranlarda bazı konulara özellikle de son zamanlarda yükselen terör olaylarına en az 15 dakika süreyle yer verilmekte. En ince detayına kadar. Biz kardeşiz. Bunu unutmamamız gerekli. Ülkemiz üzerinde oynanan oyun ise her geçen gün daha net bir şekilde ortaya çıkmakta.

Medya ya da basın verdiği haberlerin neresinde durmakta? Onu merak etmekteyim. Medyanın görevi her türlü haberi tarafsız ve objektif vermektir. Ortalıkta bir avuç insanın özellikle de aşiret ağalarının hükümete ve Cumhuriyet’e başkaldırısı tüm Doğu ve Güneydoğu’da yaşayanların temel düşüncesi gibi gösterildiği anda medya üstüne düşen görevi tam yapmış olamayacağı gibi objektifliğini de yitirmiş olur.

Bunun sonucu nasıl olur? diye sorarsanız. En basit örneğini Aktütün Köyü’nde yaşayan Çiçek’in verdiği cevapta buluruz. “Atatürk yaşasaydı okulumuz kapalı olmazdı”.

Çicek’i ekranlarda gözümüz yaşlı izledik. Unutmamalıyız ki Doğu’da ve Güneydoğu’da Çiçek gibi pek çok çocuk var.

Eğer medya, görsel basın ya da sadece basın her konuya eşit uzaklıkta durabilmek, tarafsızlığını korumak için özellikle de şu günlerde gayret göstermezse Çiçek gibi daha çok çocuk, genç, yaşlı insanla ekrandan da olsa tanışıp gözyaşlarına boğulacağız.

Verilen haberlerde mitinglerde söylenen sözlerin defalarca gösterilmesi işlenen ya da söylenen söz/sözlerin abartılmasına ve kışkırtmaya daha fazla zemin hazırlar. Bu da haber konusu olmaktan ziyade ayrımcılığı daha da derinleştirmeye ve konuşarak anlaşma köprülerini yıkmaya yardım etmekten öteye gidemez.

Görsel basının ana görevini unutmadan haber bültenlerini vermesinin daha doğru olacağı inancındayım.

var gaJsHost = (("https:" == document.location.protocol) ? "https://ssl." : "http://www."); document.write(unescape("%3Cscript src='" + gaJsHost + "google-analytics.com/ga.js' type='text/javascript'%3E%3C/script%3E")); try { var pageTracker = _gat._getTracker("UA-7006964-1"); pageTracker._trackPageview(); } catch(err) {}