Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '09

 
Kategori
Mizah
 

Hacı!

Hacı!
 

Hayatta kılıbık olmadım! Yetişme tarzım müsait değildi!

Mesela kaynataya hiçbir zaman “baba” demedim! Nezakete verdim işi “efendim” dedim. Hele kaynanaya hiç “anne” demedim! Şaka yapıyor havasına “kocakarı” dedim! Allahtan askerdeyken hacca gittiler de “hacı” deyip işi kurtardım.

Köye gittiğimde bir gün bile duramazdım. Başlardı üzerim kılıbık kokmaya!

“Hadi gidelim artık!”

“Yeni geldik!”

“Yeni bize geldin sen hanım! On sekiz yıldır buradaydın!”

“Kaz yedireceklerdi sana!”

“Boş ver kazı! Kart kart şeyi kakalıyacaklar şimdi! Bir günde pişmez o!”

O zamanlar kuş gribi olsa daha iyi bir mazeret olurdu ama yoktu!

Hacca giderlerken İskenderunda kaldılar bir süre. İskenderunda kullanılmayan bir havaalanı var. Orada çıkış işlemlerini yaptırıyorlar oradan Suriyeye geçiyorlardı. Ben de İskenderunda askerdim! Havaalanı da bizim bölüğün kontrolünde. Bölüğümüz tatbikatta o sıralar. Ben santralcı olduğum için bölükteyim. Akşam komutanı aradım.

“Komutanım. Kaynata yarın havaalanına gelecek. Hacca gidiyor. Jipi alayım da gidip yolcu edeyim onları. “

“İyi! Git!”

Sabah sekizde havaalanındaydım. Otobüsler yeni giriyor içeri. İlk girenler Düzceliler.

“Hendek kafilesi ne zaman gelir kaptan?”

“Peşimizden geliyorlardı.”

Arkadaşların yanına gittim. On askerimiz var orada, nöbet tutuyorlar .

“Arkadaşlar buzdolabına su dolduralım. Çayımız şekerimiz yoksa alayım. Gelenler ağır misafirlerim! “

Yaşlı bir dayımız vardı orada. Akşamları yemek götürürdük onlara. Bir bardak boğma rakısını içmeden dönmezdim.

Hendek kafilesi de girdi havaalanına. Beş otobüs vardı yanlış hatırlamıyorsam. Koştum en arkadakinin arka kapısını açtım içeri girdim. Tesadüfe bakın ki köylüme rastladım.

“Aa! Mustafa Amca! Hacca mı gidiyorsun?”

“Sen burada ne arıyorsun oğlum?”

“Burada askerim ben Mustafa Amca! Kaynatalar da hacca gidiyorlar! Onlara bakıyordum!”

Kaynata da aynı otobüsteydi. Kaynana en arka koltuklara uzanmış yatıyordu. Otobüse çıkarken görmemiştim onu. Çadırlara gittik. Sıcak da kendini göstermeye başlamıştı. Hemen su almaya gittim binaya. Buzdolabını hep su doldurmuş arkadaşlar. Herkese su dağıttım. Çay da demlettim. Gittim İskenderundan dürüm aldım. Bilenler bilir “Kervan Kebap Salonundan”!

Öğleden sonra sınıra hareket ettiler!

Köylerinde sakız oldu bu! Adım az daha kılıbığa çıkıyordu!

“Mustafa Aganın damadı bir hizmet yapmış bir hürmet yapmış ki görme!”

Bu köylüler çok dedikoducu oluyorlar!

Milletin efendisi dedik hizmet ettik, bunlar dedikoducu çıktı!

Tabi bundan sonra “hacı”ydı isimleri.

Ey kazak damatlar! Kaynatanız ve kaynananıza anne baba demek istemiyorsanız hacca gönderin! Geldiklerinde “hacı” dersiniz!

Gelemezlerse daha iyi!

“Rahmetli “de güzel bir laf!

 
Toplam blog
: 1640
: 466
Kayıt tarihi
: 27.01.07
 
 

Doğum tarihim değişmedi ama çok şey değişti bu güne kadar. En başta, dede oluyorum! Evet; şaşırdı..