- Kategori
- Siyaset
Hadi... Çık bakalım işin içinden..
Bu günden sonra ne olursa olsun ülkemde siyaset eskisi gibi olmayacak..
Tamir edilebilir bir hali de yok..
Cumhurbaşkanı siyasetin içine bodoslama daldı..
Muhalefet partileriyle söz dalaşına girişti
Sandıktan çıkan sonuç Cumhurbaşkanı’nı da ilgilendirecek..
Cumhurbaşkanı pazartesi sabahı seçim yarışı bitti, devletin başı olarak
partiler üstü konumuma geri dönüyorum der mi?
Demez… İşte oradan sonra işler kötüye gider.
Cumhurbaşkanı muhalefeti dikkate almaz,
hatta yok sayar, direksiyona oturup efeliğe devam ederse...
Ne idüğü belli olmayan, adı konulamayan,
dünyada örneği olmayan rejim devam eder..
Tabii bol kavgalı, gürültülü..Kaos orada başlar.
Türkiye’yi kimin yöneteceği kadar, nasıl yöneteceği de önemli..
Siyasette taşlar yerine oturmadan., dengeler yeniden kurulmadan..
Sınırlar belirlenmeden.. Seçimde ki oylar hesaba alınmadan,
Cumhurbaşkanı-hükümet-yasama-yargı ilişkileri yeniden tarif edilmeden..
Huzurlu bir dönemin kapısı aralanmaz..Daha açıkça..
Siyasette taşlar yerli yerine oturmadan ülkeye huzur gelmez..
Patinaj yapar durur..Kavga eder dururuz..
Başka bir tehlike de içimizde gittikçe çoğaltılıyor.
Suriye’de amansız ve insafsız bir iç savaş sürüp gidiyor...
Kentler, kasabalar, köyler sürekli el değiştiriyor.
İslami Cephe... Esad güçleri... ÖSO... YPG... IŞİD vuruşuyor.
Saflar hızla ve inanılmaz biçimde değişiyor.
Son haberlerde Esad güçleri ile IŞİD’in güçbirliği yaptığı söyleniyor...
IŞİD artık sınırımıza dayanmış durumda.
Belli ki Esad düşse veya düşmese bu iç savaş uzun yıllara yayılacak.
Savaşın mağlupları kim mi olacak? İlki belli oldu; Türkiye..
Evet biz olduk ,olacağız. Başımıza hiç yoktan bela aldık.
Ülkemiz Suriyeli göçmenler tarafından hızla işgal ediliyor.
Bu silahsız işgal bir savaş kadar tahribat yapacak üzerimizde.
İş ve eğitim veremediğimiz bu 2 milyon kişi yakında 3 belki 4 milyon olacak.
Var olma savaşıyla çeteler, tetikçiler, mafyalar, hırsızlıklar ,cinayetler
benzeri suç örgütleri oluşturacaklar.
Toplumu kasıp kavuracak bu dalga...Türkiye’yi çok kötü günlere götürecek.
Avrupa’nın bütününe geçen yıl 200 bin mülteci gelmiş.
Avrupa Birliği endişeli toplantılar yaparak mülteci göçüne çare arıyor.
Biz ise şimdilik bunun on katı sığınmacıyla baş başayız.
Ve hiçbir çözüm planımız yok...( Bu işleri yapanlar belli.)
Sanıyoruz ki onlar bir köşede boyunlarını büküp oturacaklar.
Oturmayacak, sahneye çıkacaklar... Ufak ufak çatışmalar başladı.
Yakında daha tatsız olaylar bizi bekliyor..Başımıza öyle bir dert aldık ki...
Esad ,Essad. ( Bir zamanlar kolkola dostular bunu unutmayın .)
Durduk yere başkasının sözüyle kavgaya girip başımıza bela aldılar.
Haydi bakalım yüksek yerde oturanlar.Mit tr.ları masalları uyduranlar,
Ülkenin başına bela aldınız. Hadi çıkın işin içinden.
ozcanvural33@hotmail.com