HAİN !

Her ne kadar Miyadı Dolmuş Dostlukların İptali Daire'sine dilekçeyi vermiş olsanız da hayatınızın dörtte birinde sizinle olmuş bir insanı kolaylıkla hayatınızdan çıkaramıyorsunuz… Dertleri ve sıkıntıları- alışkanlıktan mıdır nedir- hala sizi bağlayabiliyor...

İptal dairesine dilekçeyi vermeyi düşündüğüm zamanlarda olan bir olayın tantanası şimdilerde çıkıyor… Kendisini korumak adına, kendimde kilit altına aldığım bir sır ortaya çıktı… Bunun sonucunda bana, şahsıma, şu satırları yazan kişiye ne dendi beğenirsiniz…

HAİN !

Büyük insan Morpheus'un Matrix'de de dediği gibi;

"GERÇEK DÜNYAYA HOŞGELDİN"

Gerçek dünyada işlerin nasıl yürüdüğünü gayet iyi biliyorum… Çoktandır o gerçekliğin içinde dönüp debeleniyorum çünkü… Ama bir sırrın saklanması, var olan gerçekliğin dengelerini bozmamak içinse sır saklamada da bir sakınca görmüyorum… Neticede herkes kendi yolunu çiziyor… O sırlar ortaya çıksa da, çıkmasa da…

Sorulması muhtemel "Dengeleri korumak sana mı düştü?" sorusuna cevabım şudur… Evet bana düştü… Dostum dediğim bir insanın hayatı darmadağınık olacaksa bu beni bağlar ve bişeyler yapmaya iter… Yaptığım buydu ve bunun sonucunda sağlam bir damga yiyen de ben oldum…

"HAİN" Hayli acımasız, hayli vicdansız ve hayli terbiyesiz bir sözdür… Hayatının 15 senesinde, önce "ben" yerine "onlar" demiş biri olarak Hain kelimesini kendime yakıştıramıyorum… Hain kelimesi birden bire ete kemiğe bürünüp Domestos reklamındaki mikrobun şeklini alıyor çünkü…

Kötüyüm ben kötüyüüümmm… Hatta bir hainiiimmm…

Bir an kendimi dişleri ağzına sığmayan, gözleri yılan bir yaratık gibi hissettim inanın…

HAİN !

Bakınız Hain'le özdeşleşmiş kimi hayvanlar vardır… Kurt da bunlardan biridir… Onun bile Hain kelimesinin yakışmadığı, sevimli olabildiği anlar vardır… Kendimi Hain'le birlikte düşününce Kurt bile terk ediyor beni inanın… O kadar benim dünyama ait olmayan bir kelime, siz anlayın artık…

Ne yapmalı bu suçlamaya karşı?

* Zaten hayatından çıkarmışsın Z! Sana hain dese ne yazar demese ne yazar?

* Boşversene... Sana hain diyen 10 katı haindir…

* Sen yapman gerekeni yaptın… O senden bir açıklama almayacak kadar sana kapalıysa sen hiç açma kapılarını…

Gider de gider yorumlar…

İşin içinde olmayınca yorum çoktur hep söylerim. Ah bir de o yorumları, şu kulak denen organ gerçekten duyabilse… Gerçekten sussa hiç konuşmasa beynim… Bir "Eternal sunshine of the spotless mind" durumu yaşasam… "Bana ne ya" cümlesi şöyle su gibi çıkıverse ağzımdan…

Olmuyor Dostlar olmuyor… Bu hayatıma girenler kolaycacık çıkamıyor hayatımdan… Gelen kalıyor, gelen kalıyor. Onlar kaldıkça benden eser kalmıyor… "Hayır!" desem de kalmıyor… Kendi 1 metrekare'mde olsam da kalmıyor… Kadim dostlarım olsa da kalmıyor… Sanki eriyorum ve kimse beni tutamıyor…

Bir formül bulmalıyım Dostlar… Eşitliğinde hep Ben olmalıyım…