- Kategori
- Şiir
Hakkuran

Ormanın derinliklerinden gelir sesi
Ne istersin insanlardan
Sadece bakarsın
Yoksa hiçbir şey beklemezsin
Hakkuran.. Hakkuran…
Sadece akıl ve izan
Sadece akıl ve izan..
Şöyle yerlere uzan
Gökyüzüne bak
Tam ceviz ağacının altına
İşte onu göreyazdın
Ama neye yarar
Kendi kuyunu kendin kazdın
Sen onu bir kuş zannettin
Aslında o bir kader..
Acaba bu hususta eskiler ne der:
Hakkuran, Hakkuran…
Aslında mevcut olmayan
Ama kurgulanan
Hayallerin bir imgesidir
Aslında kakavan bir kuştur
Uçtuğu görülmemiştir
Ama varolduğu söylenir
Ama , gizlenir.
Sen sen ol,
Görmediğini söyleme
Yine varolmuş gibi davran
Kimbilir belki de Cennetten gelmiştir
Kimbilir belki de Peygamberimize el vermiştir
Kutsal bir kuştur
Taa Kaf dağlarının oralardan uçmuştur
Ve bir ceviz ağacının üstüne konmuştur
Hakkuran , hakkuran…
İşitmediniz değil mi?
Geceyi iyi dinleyin,
Ve sabahları,
Güneşin doğuşunu
Süzülür gider
Bulutlar ötesine
Düşler ötesine
Ve konar.
Onu hayal edin
Varmış gibi kabul edin
Ve dinleyin
Hüzünlü bir sesi vardır
Hakkuran , hakkuran …
Aslında hatıralardadır
Aslında vardır.