Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '10

 
Kategori
Siyaset
 

Halay başı

Halay başı
 

Türban, halay başı oldu. Millet mutlu. Caney, caney, caney. Sar başına türbaney. Kocaman kız olmuş. Üniversiteyi de kazanmış. Ee, ne giyip, ne giymeyeceğine, kim karışabilir ki. İster çene altından bağlar, ister, Hindistan cevizi modeli, sarıp sarmalar. İşte, demokrasi bu.

Deniliyor ki: İlk öğretimde ve lisede de olursa, vay başımıza gelen. Yok canım, olmaz. YÖK Başkanı, Yusuf Ziya Paşa, garanti verdi, başı açıklara da bir şeycikler olmayacakmış. YÖK Başkanı, ne kadar büyük bir adam, kanundan bile daha büyük. Böyle birkaç büyüğümüz daha olsa, Anayasaya bile gerek kalmaz. Bir de savcı bey var, kanundan daha kanuni. Demiş ki: Herkesin okumaya hakkı var. Savcı bey, kanunu bir tarafa bırakmış, türbana takmış. Demokrasi, ne güzel bir şey. Türban gibi her kafaya uyuyor. Neresinden tutarsan tut, ister alttan, ister üstten. Molla rejimi gibi. Fetva veren verene. Üsttekiler ferman, alttakiler fetva, kanunlar ve anayasa, mevta. Allah rahmet eyleye. Peki, lazım olunca, hukuk va kanuna bağlı, Savcıyı nerede bulacağız. Diyelim ki lazım oldu, hani, hep deniliyor ya, hukuk bir gün herkese lazım olur. Şimdi, biri çıksa da, bu Ergenekon davasında, nahak yere iki yıldır içeride tutulanlar için de, bir fetva verse, dese ki, dışarıda olmaya herkesin hakkı vardır. Bu, fakülteleri kapatıp, medreselere mi dönsek, ne etsek? Bu kadar yıl oku, bir sürü kanun ezberle, bir sürü sınava gir, sonunda diplomayı al, duvara as, ne iş? Diploma yerine, bir yerlerden icazet mi almak gerekecek? Demokrasilerde, çare tükenmez. Bunun da çaresi bulunur elbet. Bir TV programına katılan, dirayetli biri dedi ki: “Reşit oluncaya kadar, bir çocuğun eğitiminden, ebeveynleri sorumlu olmalıdır”. Ne akıl değil mi? Ebeveyn dese ki, ben çocuğumu okula göndermiyorum. Evde kendim eğiteceğim. Diplomayı da kendim veririm. Olur mu, olur. Uyar mı, uyar. Demokrasi değil mi? Çocuk onların çocuğu. Reşit de değil. Aklı kesmiyor. Devlet de sahip değil. İsterlerse ebcet bile okuturlar.

Fırıncılar odası da, YÖK başkanından esinlenmiş olacak ki, ekmeğimize zam yapma kararı almış. Ekmek neden zamlanır ki? Tarım ve Köy işleri bakanımız, et fiyatlarının düşmemesini, halk zenginleşti, çok et yediği için, fiyatlar düşmüyor, diye yorumlamış. Bunu baz alırsak, ekmek zam ına da kılıf hazır, çok ekmek yediğimiz için böyle oluyor. Bırakın ekmeği, pasta yiyin, bakın fiyatlar nasıl düşecek, öyle değil mi Sayın Bakanım?

 
Toplam blog
: 820
: 326
Kayıt tarihi
: 02.10.08
 
 

Nerede, nasıl, ne zaman, umursamıyorum. Bir şekilde dünyadayım, yaşıyorum. Hayatı seviyorum. Tanr..