- Kategori
- Gündelik Yaşam
Halimiz, Pür Mealimiz!
Depremdi, koronaydi, işsizlikti.
Iklim değişikliği, asgari ücret yetersizliği,
Daha neler neler,
7/24 ekranlar boyu kamusal hönkürmeler,
Her şey korku üzerine o denli kurulu ki
artık,
Yabancı gibi hissetmekteyiz kendimizi,
Sevgi sözcüğünü bile kullanırken.
Her sey cehalet üzerine o denli kurulu ki, artık, bıktık gerçekten
Yabancı gibi hissetmekten kendimizi ve çocuksu,
Bilgi sözcüğünü kullanırken.
Her sey o denli söz üzerine kurulu ki,
Tahakkümcü ve emir kipi sözler.
Ürkek hissetmekteyiz artık kendimizi çocuksu korkularla,
Ellerimiz kaleme ya da tuşlara uzanırken.
Her sey baskı üzerine o denli kurulu ki
artık,
Yabancı gibi hissetmekteyiz kendimizi ve tavşanlar gibi ürkek,
Ozgurluk sözcüğünü kullanırken.
Artik o kadar değişerek soluklaşmakta ki o güzelim renkler,
Bembeyaz aydınlığı unutmak üzereyiz.
Kırmızının bizileri hayata,
Yeşilin doğaya
Ve mavinin ise umuda bağladığını.
Sanki kırmızı artık sadece kanın,
Mavi unutuşlarin,
Yesil ise, dinselligin uhrevi
Doların ise arsiz rengi.
Velhasıl, tum sözcükleri, eski anlamları
Ve renkleriyle,
Kendimizi yabancı gibi hissetmekteyiz dünyaya
Ve yarı çocuksu sanki
O tarihsel ve yüce insanlığımıza karşı,
Yoksa "yeni normal" dedikleri biraz da tüm bunlar için mi
Bugünlerde bu kadar cari.
I.Ersin Kabaoğlu
11 Aralık 2020, Ankara.