Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Eylül '10

 
Kategori
Siyaset
 

Halk Kılıçdaroğlu’nu seviyor

Halk Kılıçdaroğlu’nu seviyor
 

Sayın Kılıçdaroğlu’nun 1 Eylül’de Osmaniye, 2 Eylül’de Adana mitingini izledim. Gördüm ki halk Kılıçdaroğlu’na inanmış ve O’nu bağrına basmış. Binlerce insan şu ramazan gününde, iş güç yoğunluğunda hemen çoğu kendi olanaklarını kullanarak mitinge koşuyor. Düziçi-Osmaniye arası 30 Km. Konvoyun neredeyse bir ucu Osmaniye’de bir ucu Düziçi’nde. Hem Adana hem Osmaniye mitinginde gençler orada, kadınlar orada, dargınlar orada. Yoldaşlık ve dostluk duyguları yeniden kabarmış. Her hareketine karşıdan tepki bulabiliyorsun. Umut var, coşku var, katılım var. En öndekiler de en arkadakiler de bir bütünün parçası halinde. Bu kalabalığı ve bu coşkuyu parti örgütlerine ya da yerel önderlere bağlamak mümkün değil. Elbette örgütler ve yerel önderler çaba gösteriyor ama bu başka bir şey.

Türkiye halkı yolsuzluklara, hırsızlıklara, haksızlıklara karşı isyan ediyor. Onların derdi çocuğunun iş bulamaması, onların derdi ürünlerinin para etmemesi, onların derdi gübreye, mazota, tohuma para yetiştirememesi. Evine ekmek götürmekte zorlanması. Dershane parası, su ve elektrik faturası ödemekteki sıkıntısı. Birincil derecede sorunlar bunlar. Yoksa ne laikliğin ne de yargı bağımsızlığının tehlikeye girmesi çok da umurlarında değil. Mevcut haliyle adalet mekanizmasının doğru işlemediğini zaten yaşayarak öğrenmişler. AKP hükümetlerinin uygulamalarından çıkar sağlayanların dışında kimse hoşnut değil. Denenmiş ve sınanmışlarda sınıfta kalınca Kılıçdaroğlu’nun yıldızı parlıyor. Halk geçmişte Ecevit’e gösterdiği ilgiyi bu defa Kılıçdarolu’na gösteriyor.

Kılıçdaroğlu’nun işi gerçekten zor. Halk O’na öyle bir rol veriyor ki Kılıçdaroğlu’nun yanlış yapma, verdiği sözleri tutmama gibi bir şansı yok. O’na verilen rol değişim önderliği. Bu rolü ya oynayacak, ya oynayacak. Bu rolü oynayabilirse kahraman olacak, oynayamazsa hali yaman olacak. Görünen bu. Kılıçdaroğlu“Allahına kurban” diye sesleniyor Adanalılara. Adanalılar karşılık veriyor. “Allahına kadar hayır.” Sevgi ve bağlılığı ifade eden yerel söylemler bunlar. Binlerce kişi alanda yerlerini almış. Yüzler gülüyor. Alanda türbanlı kadınlar da var. “Hayır” bayraklarını sallıyorlar, Kılıçdaroğlu’na tezahüratta bulunuyorlar. CHP tabanında kabul görmüşler bile, kimse onlara ters bakmıyor. Kılıçdaroğlu “Türban sorununu biz çözeceğiz.” diyordu ya. Çözmüş de denilebilir bu manzaraya bakınca. 12 Eylülde “Evet” de çıksa “Hayır” da çıksa bu iş orada kalmayacak gibi. Türkiye halkı değişim istiyor. Değişim önderliği rolü Kılıçdaroğlu’na verilmiş. Bakalım Kılıçdaroğlu bu rolü hakkıyla yerine getirebilecek mi? CHP örgütlerini yetkinleştirip yenileştirebilecek mi? Parti çalışmalarını bilimsel esaslara dayandırabilecek mi? İzleyip göreceğiz. Gördüğüm kadarıyla CHP’nin kaya gibi bir tabanı var. Bu taban en kötü koşullarda bile pes etmemiş, kral çıplak diyebilmiş bir taban. Tabandakiler dürüst, samimi, ne istediğini, ne olması gerektiğini bilen insanlar. Eğer parti örgütleri bu tabanla güvene dayalı bir bağ kurabilir ve bu potansiyeli harekete geçirebilirlerse, gençleri ve kadınları etkin kılabilirlerse Türkiye’de iktidar değişir. CHP tek başına iktidara gelir. Aksi halde solda arayış sürer ve AKP kaldığı yerden devam eder.
 
Toplam blog
: 114
: 860
Kayıt tarihi
: 29.12.06
 
 

Osmaniye Düziçi doğumluyum. Sınıf öğretmenliği, ilköğretim müfettişliği, il milli eğitim müdürlüğ..