Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '08

 
Kategori
Kültürler
 

Hamama gel ki görem

Hamama gel ki görem
 

Yabancılara, Türkiye deyince akıllarına ilk olarak neyin geldiği sorulsa, çoğunluk "Türk hamamı" cevabını verecektir. Nitekim, Çanakkale’de düzenlenecek olan “Miss Civilization Of The World” (Dünya Medeniyetler Kraliçesi Yarışması) na katılacak güzeller için hamam sefası düzenlenerek güzellerin Türk hamamı ve göbek taşı hakkındaki merakları giderilmiştir.


Günümüzde sayıları oldukça azalan hamamlar, yüzyıllarca Osmanlı ve Türk kültürünün en önemli ve renkli öğelerinden biri olarak varlığını korudu.


Bu kültür mirasının “şiş kebap” , ” Türk lokumu” , “Türk rakısı” ile beraber anılması yabancıların değil tamamen bizim işi hafifsememizden kaynaklandığı bilinmelidir…


Erkek ve kadın hamamının ayrı olmadığı "tek hamamlar" ya da "kuşluk hamamı"nda , gündüzler kadınlara ayrılır, erkekler sabah erken saatlerde ya da gece yıkanırmış. Bir tepsi börek, zeytinyağlı dolma; çeşit çeşit meyve, tatlı, reçel, şerbet ve göbek taşına oturmuş şarkı söyleyen etli butlu kadınlar; doğaldır ki hemen zihinlerimizde kadınlar hamamı canlanıyor. Yine evlilik çağına gelmiş genç kızlar, önce hamamda görücüye çıkarlarmış.


Temizlenmenin tarihi günümüzden yüz binlerce yıl öncesine gidiyor. Farklı coğrafyalardaki farklı kültürler, temizlik konusunda benzer gelenekler ve ritüeller geliştirdiler: Hindistan'da Ganj Nehri'nde, Mezopotamya'da Fırat ve kollarında, eski Mısır'da Nil sularında... *

Yıkanmak için kapalı yerler inşa etme tarihi Hindistan, eski Mısır, antik Ege ve Yunan uygarlıklarına kadar uzanıyor. Mezopotamya'da Dicle kıyısında M.Ö. 859-824 yılları arasında hüküm sürmüş Asur kralı III. Salmanasar'a ait olduğu saptanan hamam, Geç Hitit dönemine ait hamam kalıntısı bunlara örnek olarak verilebilir.*

ilk adımı Yunanlıların atmasına rağmen, bağımsız hamam yapılarının gelişiminin Roma uygarlığı ile birlikte geliştiği belirtiliyor.M.Ö. 33'te Roma'da 170 genel hamamın olduğu belirtiliyor: "Romalılar hamama 'thermea' derlerdi. Bu ifade binlerce yıl içinde çok az değişerek Türkçe'ye de girmiştir. Bazı bölgelerde kaplıcalara hâlâ termal adı verilir..."*

Benim için hamama gitmenin en hoşuma giden tarafı; peştamala sarılı vaziyette iken sekiye oturup soğuk bir gazoz içmektir. Gerçi allerjik bronşitimden dolayı son yıllarda gitme fırsatım pek olmadı. Yinede yolu düşenler için İstanbul’un en ünlü hamamlarını kısaca tanıyalım:

Çemberlitaş Hamamı: 1584'te III. Murat'ın annesi Nurbanu Sultan tarafından Üsküdar'daki Atik Valide Sultan Külliyesi'ne gelir sağlamak amacıyla yaptırıldı. Mimar Sinan'ın eseri olan hamam, günümüzde çifte hamam olarak hizmet veriyor.

Cağaloğlu Hamamı: 1741'de I. Mahmut tarafından Ayasofya Camii'ne gelir getirmesi amacıyla inşa ettirildi. Hamamın planlarını Başmimar Süleyman Ağa yaptı, ancak Abdullah Ağa tarafından bitirildi. Halen çifte hamam olarak hizmet veriyor.

Süleymaniye Hamamı: Mimar Sinan'ın "kalfalık eserim" dediği Süleymaniye Camii ve külliyesiyle birlikte 1557'de yapıldı. Beyazıt'taki hamam 2001 yılında turistik amaçlı olarak çalışmaya başladı.

Galatasaray Hamamı: Galatasaray Lisesi'ne temel oluşturan Galata Sarayı Ocağı İçoğlanları Kışla-Mektebi'nin yeniden inşası sırasında 1715'te yaptırıldı. Hamam'a 1965'te kadınlar kısmı eklendi.

Büyük Hamam: 1533'te, hemen yanındaki cami ile beraber Mimar Sinan tarafından yapıldı. Kasımpaşa'daki hamam, günümüzde de çifte hamam olarak kullanılıyor.

Ağa Hamamı: I. Ahmet'in Kiler Ağası Malatyalı İsmail ağa tarafından 1610'da yapıldı. Çifte hamam olarak yaptırılan Üsküdar'daki Ağa Hamamı hala bu şekilde çalışıyor.


*focus

 
Toplam blog
: 156
: 5679
Kayıt tarihi
: 05.11.06
 
 

Söz konusu Atatürk ve Laik Cumhuriyet ise; asla tarafsız olamam! Ben; İş ve özel hayatımda Cumhur..