- Kategori
- Ankara
HAMAMÖNÜ

HAMAMÖNÜ'nden bir görüntü
Millet olarak, yerel yönetimler olarak “Eskiye” daha doğru bir ifade ile “Tarihe” sahip çıkma konusunda oldukça eksiğimiz ve bir o kadar da duyarsızlığımız vardır.
Hemen her ilimizde geçmişimize ait ne varsa, çoğu kez ve çoğunlukla da “Rant” uğruna telef ederiz.
Ankara Hamamönü, şanslı olanların yerlerden birisi…
Genç kuşakların çoğu, Ankara’nın geçmişinde yaşanan yerleri ya bilmezler, ya da ancak “Yıkıntı” halini görürler. Oysa Ankara’da ilk bakılması gereken yerleri şöyle bir sıralamaya kalksak, Ulus, Kale, Anafartalar, Çıkrıkçılar Yokuşu, Ulucanlar ve civarı ve Hamamönü…
Buralar “İlk Ankara” olma özelliğine sahip…
Anadolu’nun ortasında bir “Bozkır şehri” iken ve bugünlere gelebilen yerleşim yerleri buralar.
Zaman içinde birçok yer ya yok oldu, ya da yok olmaya yüz tuttu.
Aralarından Kale, içi ve çevresi ve Hamamöünü, bugün “Yenileme” çalışmaları ile ayakta kalabilen yerlerden.
Bu Pazar, uzun zamandan beri aklımda tuttuğumu yaptım. İlk çalışmalarını gördüğüm Hamamönü için “Nasıl oldu acaba” merakımı gidermek üzere oraya gittim…
Büyük emek, özverili çalışma. Başta Altındağ Belediye Başkanı Sayın Veysel Tiryaki’ye buradan gönül dolusu teşekkür ediyorum.
Sokak sokak gezdim, çokça fotoğraf çektim… Mehmet Akif’in evi ile Muhsin Yazıcıoğlu’nun mezarını da ihmal etmedim.
Oturdum “Hanımeli”nde çay içtim, “Kırgız” mutfağında “Çibörek” yedim…
“Kırgız” mutfağının yetkilisini çağırdım, “Ya kardeş… Burada bir terslik yok mu? Hani “Çiğbörek” olması gerek de” diyerek.
“Yok” dedi, “Doğru… Tatarca ‘Çi’ güzel demektir, yani ‘Güzel börek’ olarak düşüneceksiniz.”
Doğrudur herhalde, Tatarca bilmediğimize göre!... Nacak yine de merak ettim, TDK sözlüğüne baktım. Evet “Çi” karşıtı “Pişmemiş” olarak veriyor, ama “Çiğ” de pişmemiş demek oluyor.
Güzellikler yanındaki, hadi “Çirkinlik” demeyeyim, “Olumsuzluklar” da gözüme çarptı…
O sakaklar içindeki bazı mekânlara verilen “Yabancı” isimler oraya hiç de yakışmamış… Daha “Yöresel” isimler konulabilirdi, bazılarında olduğu gibi.
Diğer bir konu ise…
Yenilenen Hamamönü’nde ikamet edenler de var. Yenileme içinde “Dış görünüm” yenilenmiş, ancak bazı açık kapılardan gördüğüm kadarıyla, iç kısımlar yine eskisi gibi… Görüntü bozukluğu var.
“Acaba” diyorum, oralara da bir “El atsak” da içleri de güzelleşse!...
Ankara’da yaşayanlar ile, Ankara’yı gezmeye gelenlere “Hamamönü”nü öneriyorum. Gezin, görün, memnun kalacaksınız.
24 EKİM 2011
İBRAHİM PEKBAY