Hamilelik ve sonrası

Fizyolojik bir süreç olmasına rağmen hamilelik, narin bayan vücudunu zorlar. Hamilelik sürecinde ve sonrasında uygulanacak özel bakımlar vücudun eski sağlıklı formuna kavuşması için gereklidir.

Hamilelik ilerleyen günlerle vücutta bazı değişimlere neden olur ve bu değişimler gözle görülmeyip rahatsızlık oluşmadığı sürece fark edilemez. Mesela metabolik hız, kan dolaşımı, kalp ritmi, mide-bağırsak fonksiyonları gibi... Öte yandan hamilenin vücudunda her zaman fark edebildiği değişimler vardır. Bunlar da kilo artışı, bacaklarda şişme, varis oluşumu veya belirginleşmesi, bacaklarda ödem, ciltte gerginlik, karın bölgesi cildinde çatlamalar, yüzde lekeler... Hamilelik sırasında vücut ağırlığının 10–15 kg artması beklenir. Bundan fazla kilo alımı sağlık açısından riskleri arttırabildiği gibi, doğumun ardından da kurtulması zor olur.
Hamilelik sonrası süt verme için fizyolojik metabolizma yağ depolamayı arttırır. Ayrıca fiziksel aktivitenin azalması ve vücudun alt kısmında dolaşımın yavaşlaması da bu bölgelerde yağlanma artışına neden olur. Azalan fiziksel aktivite, yavaşlayan dolaşım ve artan bölgesel yağ birikimleri, beraberinde selülit gelişimine yol açabilir. Yağ birikimleri olan bölgelerde (örneğin bacakların üst kısımları) ve cildin gerginleştiği alanlarda (örneğin karın alt kısmında) yeterli ve uygun cilt bakımı sağlanamaz ise ciltte kalıcı çatlaklar oluşur. Göğüslerde süt verme döneminde büyütme olurken, emzirmenin bitmesiyle meme hacminde gerileme olur.
Ancak genişlemiş göğüs cildi aynı oranda gerilemez ve bu fazlalık, sarkma olarak kendini gösterir.

Hamilelik nedeniyle karın içindeki basınç artışı, bacaklardan toplardamarlarla kanın kalbe geri dönüşünü zorlaştırır. Bu da ödem oluşumuna, özellikle bacaklarda ağırlık hissine yol açar. Alt toplardamar sistemindeki basınç artışı yüzeysel toplardamarlarda genişlemelere, zamanla da varis oluşumuna neden olur.

Yüzde alında, yanaklarda ve üst dudakta pigment artışına bağlı lekeler meydana gelebilir. Kloazma (melasma) adı verilen bu hiperpigmetasyonlar artan melanosit aktivitesiyle oluşur ve normal kremler ve ev bakımları ile giderilemez. Hamileliğin sonucunda meydana gelen sorunlar korkutucu olsa da tamamen çözümsüz değildir. Sadece uzman kontrolünde doğru zamanda doğru müdahalelerin yapılması gerekir. Çağımızda kendine bakan kadınların ciddi sorunu olan selülitin tedavisinde beslenmenin düzenlenip egzersizlerin arttırılmasına ek olarak LPG endermologie yöntemi uygulanmaktadır. Bu yöntem selülit tedavisinde FDA onaylı bir masaj yöntemidir. Hastanın özelliklerine göre programlanan cihaz, cilt altı yağları ve aralardaki cildi tutan bantları yeniden düzenler. Yağlardaki parçalanma bölgesel incelmeyi, bantların toparlanması portakal kabuğu görünümünde düzelmeyi, dolaşımın uyarılması tüm bölgesel sorunların toparlanmasının desteklenmesini ve cildin canlanıp sıkılaşmasını sağlar. Haftada 3 seanstan 5–7 haftalık bir tedavi selülitin gerilemesini, bölgesine göre santimler bazında incelme ve bedende küçülme elde edilir. Lenfatik sistemin masajla aktive olması ve bölgesel dolaşımın hızlandırılması ödemin hızla gerilemesini sağlar.

Hamilelik döneminde cilt bakımı, leke ve çatlak oluşumunu azaltır. Meydana gelen lekeler de hamileliğin ardından peeling yöntemleri ile ortadan kaldırılabilir. Kurtulması zor olan bölgesel yağlanmada bir yöntem de liposuction ile bu yağların alınmasıdır. Liposuction lokal veya genel anestezi altında vakumla yağların dışarı alınmasını içeren bir ameliyattır. Zayıflatma değil, vücut şekillendirme yöntemidir. Gözü rahatsız eden, kıyafet seçimini güçleştiren bölgesel fazlalıkların alınması ile arzulanan vücut konturları elde edilir.

Karnın alt kısmındaki aşırı sarkmalarda ise fazlalaşan deri ve altındaki yağ tabakasının uzaklaştırılması, karın kaslarının sıkılaştırılması ve belin daraltılması gerekir. Bu karın germe ameliyatı ile olur, uygun hastalarda dramatik düzelmeler sağlanır. Hatta alt karın bölgesinde meydana gelen çatlaklar da bu yöntem ile uzaklaştırılır. Sarkan göğüslerde meme hacmi yeterli ise bir göğüs dikleştirme ameliyatı ile diri bir göğüs elde edilebilir. Hacimde azalma çok ise bunu tamamlamak için meme protezi de uygulamaya eklenebilir.
Bacaklardaki damarların kalıcı ve aşırı belirginleşmesi ile ortaya çıkan örümcek venler ve erken evre varisler; lazer ve skleroterapi yöntemleri ile ameliyata gerek duymadan tedavi edilir. Hastanın ihtiyacına göre planlanan seanslar içinde dışarıdan lazerin enerji transferi ile veya damar içine sorunlu damarı kapatarak yok olmasını sağlayan ilaçların verilmesi sayesinde varise ait ağrı, gece yanmaları ve rahatsız edici görüntüden kurtulmak zor değil.

Hamileliğin muhteşem ürününün bir anlamda bedeli olan bu sorunlar çözümsüz değil, sadece uzman kontrolünde doğru yaklaşımlar gerektirmekte.