Harcanmaya az kaldı

Bobo Beşiktaş'a geldiğinde, hepimiz icin muammaydı, Brezilya Ümit Milli Takımı'nda görev alan, gencecik bir çocuk, Tigana nereden bulup da getirmişti, anlayamamıştık. Zaman geçti, Bobo kendini ispatladı, Beşiktaş'ın yıllardır ihtiyacı olan 'kilit açan' golcü tanımına çok uyuyordu, doğru zamanda doğru yerde bulunmayı çok iyi biliyordu, etkili vuruşlara sahipti, genç olmasına rağmen çok güçlüydü, yerini hiç yadırgamadı, Beşiktaş taraftarının sevgilisi oldu.

Tigana gidip de Ertuğrul Sağlam gelince, işin seyri değişmeye başladı, zira Ertuğrul Sağlam, soyadı gibi sağlamcı bir isimdi, 'Nobre ve Bobo'yu birarada oynatmam' ekolünün temsilcisiydi, burada da çok çalışıp sonuca gidemeyen Nobre'yi, az çalışıp sonuca giden Bobo'ya tercih etti. Bu süreçte, Tigana'nın da etkisiyle Fransa'dan Bobo'ya ciddi talipler çıktı, 5 milyon euro'yu aşan teklifler gelmeye başladı. Beşiktaş yönetimi, değerli futbolcusunu satmayıp değerini düşürmekte 'uzman' kişilerden kurulu olduğu için(burada Tigana'ya olan husumetlerinin de etkili olduğuna inanıyorum) 'Bobo'yu satan şampiyonluğu da satar' demeçleri verdiler, 'Satılacak futbolcumuz yok' sözlerini o kadar sık söylediler ki, sonunda fazla naz aşık usandırdı ve Bobo'nun talipleri sır oldu. Ama o Bobo ne yaptı? O gergin sürecin ve istediğini yapamamış olmanın etkisiyle, çok gereksiz bir kırmızı kart ve sonucunda hakeme saldırı sebebiyle büyük bir ceza alıp takımını şampiyonluk yolunda yalnız bıraktı ve sonucunda Beşiktaş şampiyonluğa yine hasret kaldı.

Sonraki sene de Ertuğrul Sağlam'ın ve sonrasında gelen Mustafa Denizli'nin kararlı ve sistemli olarak sürdürdüğü 'nasıl yıldız küstürülür' dersleri sayesinde, son 15 dakika futbolcusu oldu. Bugünkü gazete haberine göre Beşiktaş yönetimi Bobo'yu elden çıkarmanın hesaplarını yapıyormuş. İspanyol ekibi Racing Santander'e 'Şimdilik kiralık alın, bonservis için sezon sonu pazarlık edelim' demişler. Yakında 'maaşını biz verelim, sizde oynasın, yabancı kontenjanı açılsın' derlerse, hiç şaşırmam. Çünkü Beşiktaş yönetimi 2004'te göreve geldiğinden bu yana, futbolcusunu aldığı paranın üzerine satmamayı prensip etmiş bir yönetimdir, zaten futbolcu satılmaz, 'elden çıkarılır' ya da 'takasa verilir' en olmadı, sözleşmesi bittiğinde 'kendiliğinden gider'. Bu 3 ihtimalli maçın ötesine geçmek, Beşiktaş yönetiminin davasına ihanettir. Bugun Bobo'nun düştüğü durum, sezon sonunda Delgado'nun da başına gelecek, Espanyol'un teklifini sezon başında kabul etmeyip, Delgado'nun parasını arttıranlar ve ona kaptanlık verenler, sezon sonunda onu elden çıkarmanın yollarını arayacaklar. Bu durum, ileriyi gören Beşiktaşlı taraftarlar için sürpriz olmayacak, çünkü Beşiktaş yararına olmayan uygulamalar, artık şaşkınlık veren uygulamalar olmaktan çıktı, bir rutine dönüştü.

Bobo, Beşiktaş'a gelmiş en yetenekli ve gelecek vadeden golcülerden biridir, Mustafa Denizli gibi yetenekleri keşfetmekte 'usta' bir hocanın, Bobo'yu gözden çıkarmayıp, ona yeteneklerini Beşiktaş yararına kullanma fırsatı vermesi gerektiğine inanıyorum. Yoksa Beşiktaş 'futbolcu öğütme fabrikası'nın kapasitesini arttırmaya devam ederken, en değerli oyuncusundan vazgeçmek zorunda kalacak.