Harran sıcaklığında bir mektup

Sanat - kültür edebiyatımızda mektupların ayrı bir yeri vardır. Mektup deyip de geçmeyiniz. Aslında mektuplar tarihi bir belgedir. Ünlü Diyarbakırlı Şair Cahit SıtkıTarancı'nın " ZİYA"YA MEKTUPLARI " dillere destandır. Teknolojinin şu baş döndürücü  günlerinde mektuplarar azalsa da aramızda,  ben şahsen mektuplara çok değer veriyorum... .

Ben hala şair ve yazar dostlarıma mektuplar yazıyor ve sağolsun onlardan da değerli mektuplar alıyorum. Geçenlerde evdeki arşime baktım bana gelen yüzden fazla  mektupları koca bir dosyada toplamışım. Bunların çoğu sanatçı, yazar, şair dostlarımdan gelen  mektuplardır. Bunları bir köşeye atmıyorum. 

Yine mektuplar konusunda, eski Aydın milletvekilimiz eğitimci yazar ve aynı zamanda şair olan Mustafa Kemal Yılmaz bir sözünde şöyle diyor: 

" Var mı mektup gibisi, mektup, mektup  yine mektup... Mektup olsun da çamurdan olsun "diyor...

Asker şair ve yazarlarımızdan ve emekli General Sayın Fazıl Bayraktar' la zaman zaman mektuplaşıyoruz... Sayın Fazıl  Bayraktar'ın benim  SANATTA 50. YIL  dolayısıyla  gönderdiği bir mektup ve  bana  armağan ettiği bir şiiri burada sizlerle paylaşmaktan onur duyarım.Sayın Byraktar'ın mektubunda O'nun da bir böbrek ameliyatı geçirdiğini  öğreniyorum. sevgili  paşamız Fazıl Bayraktar'a  geçmiş olsun diyor ve acıl şifalar , sağlıklı günler diliyorum.

Sayın Fazıl Bayraktar velüt  şairlerimizdendir. Aslında Sayın Bayraktar'la ortak bir yanımız vardır. Ben öğretmen olarak ve O' da  bir asker Komutan olarak Şanlıurfa'da  Harran'da uzun yıllar görev yaptık. Ayrıca her ikimizin de " HARRAN OVASI ve Bozkırı "üzerine yazılmış şiir kitaplarımız vardır. 

Sayın Bayraktar, Türk edeyatına şiir, araştırma ve öykü olarak birçok eserler kazandırmıştır.  Bana son olarak gönderdiği  17 .10. 2012 tarihli  değerli mektubunu aynen aşağıya alıylor ve  burada Sayın Fazıl  Bayraktar'a kutlu ve mutlu  bayram dileklerimle selam ve saygılarımı sunuyor  ve sonsuz teşekkürlerimi  arz ediyorum...

Sözü Sayın Fazıl Bayraktar'a bırakıyorum.

*** 

İzmir,17. 10. 2012

Azizim, Muhteremim,

değerli şairim,

Merhaba!

“Çağrı” dergisinin Ekim 2012 sayısı, ( 635 ) Abdülkadir Güler’e adamış gibi. Feyzi Halıcı üstadımızın, kapağın sol üst köşedeki dörtlüğü, yarım asırlık sanat Emetçiliğinizin ustalık beratı olarak değerlendirilmeli.

Sayfalarını merakla çeviriyorum, 13’üncü sayfada Ünal Şöhret Dirlik’in, 50 yıllık bir dostluğun serencamını hikâye ediyor.  Aynı sayfada Çağrı Dergisin de bu kutlamaya katılmış olması bir kadirşinaslık örneğidir.

“Bir Halit Çelikoğlu vardı” ve “Bir Halk Kahramanı Ger Ali Destanı” başlıklı yazılarınızı satı atlamadan okuyor, üretkenliğinize bir kez daha gıpta ediyorum. Kaleminizin teri ilânihaye  ( sonsuza dek )  kurumasın inşallah.

Son telefon görüşmemizde ameliyat sonrasının nekaheti içinde biraz keyifsiz gibi idiniz. Umarım, tamamen şifa bulmuş, hep gıpta ettiğim enerjinizi tekrar kazanmışsınızdır.

Bendenizde önemli bir böbrek ameliyatı geçirdim. Üç ayda bir GATA’ ya gidip geliyorum. O uzun yolculuklarda ve hastalıklarda, zaman denilen serveti nasıl acımasızca çar- çur ettiğimizi idrak ediyor insan.

Aziz şairim!

Ellinci sanat yılınız kutlu olsun. Gönlünüz yaşam şevk ve heyecanı ile dolsun. 50. sanat Yılınız dolayısıyla nacizane bir dörtlük kame aldım. İlişikte sunuyorum. Kadim dostluğumuzun hatırası olarak arşivinizin bir kıyısında bulunsun.  Sağlıkla, dostlukla kalınız.

BOZKIRIN ŞAİRİ

ABDÜLKADİR GÜLER’E

50. SANAT YILI DÖRTLEMESİ

Bizim şiirlerimiz bozkırda açan yonca,

Şenlendirdik bozkırı uzun yıllar boyunca

Bir dostluk edindik ki gelip geçici değil;

Sürecek ebediyen Harran sıcaklığında…

Fazıl BAYRAKTAR

E.General /  İZMİR