Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü Sempozyumu İzmir’de gerçekleştirildi.

(Yüzlerindeki izler o yılların tanıklığını dile getiriyordu. Salonda Köy Enstitülerinin yaşları bir hayli ilerlemiş gözleri hala pırıltılı, dimağları canlı ve dik duruşlu neferleri. Ne kadar duygulansak azdır. Onlara canlı tanıklık ediyoruz. Panelist dr. Mimar Figen Hanım da oldukça duygulu. Konuşmasında salondaki o büyüklere seslenişi, tanıklık etmenin heyecanı, belli ki, dokunmuş o yıllar Figen (Kıvılcım Çorakbaş) Hanım Hasanoğlan’ı mimari estetik ve uygulanış  açısından sunumunu dile getirdi. Hem etkileyici, hem  duygu katarak çoğaltmıştır Enstitülüleri.. Sunumu Hasanoğlan’ın geleceğini ilgilendirmektedir. Köy Enstitüleri kurulurken uygulanan fiziksel koşullara bakıldığında ve bugünün yapılarına eğitimin sıkıştırıldığı beton katlar ne çok göze çarpmaktadır.)

Salonda ilk karşılaşmam sevgili Talat Aydilek ile. İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi Müdürü ve İzmir’i albümüyle zenginleştiren bir Fotoğraf Sanatçısı. Salonda ilk heyecan merhaba ile başlıyor. O öğleden önceki konuşmalara tanıklık etti.

Ve, toplantıda ilk kez Fethiye Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği Başkanı Sevgili Hasan Gürhan ile karşılaşıyoruz.

Hasanoğlan'ı ilk kez Ankara'da bulunan Sevgili Mehmet Erbil'den belgeleri, belgeselleri, fotoğrafları ile izledim. Selam ve sevgimi yolluyorum.

İzmir. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi Toplantı Salonu. Sevgili hocam, Prof. Dr Zeki Arıkan’la  konuşuyoruz. Dr. Selahattin Akçiçek kimdir. 1918 Yılında doğmuş. Eşref paşa muayenehanesinde hizmetini sürdürmüş, bir dönem Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış.

İzmir Yeni Kuşak Köy Enstitüsü Derneği Başkanı Kemal Kocabaş ile İzmir’de kültürel saygıyı en önde gelen çalışmaları içerisine taşıyan İzmir’in hareketli ve saygın Belediye Başkanı Hakan Tartan ile meydana çıkan toplantı gün boyu geniş oturumlu devam etti.

Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü ele alındı, panelistler bildirilerini sundular. Salonda bir avuç Köy Enstitülü. Saygımızı eksik etmiyoruz. Saygımızı toplantıya katılarak gösteriyoruz. Sempozyum 19 Ocak 2013 Cumartesi günü gerçekleşti.

Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü panelistler tarafından değişik yaklaşımlarla ele alındı. Örneğin Sosyolojik açıdan değerlendirmeler . Mimari ve tarihi açıdan değerlendirmeler.   Face sayfalarından  birlikte olduğum sevgili Alper Akçam Halk Kültürü açısından ele aldı. Aşık Veysel Şatıroğlu, Vedat Günyol ile ilgili değerlendirmeler sunuldu. Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü pek çok açıdan incelenerek belgelere geçirildi. Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü ve Hasanoğlan Atatürk Öğretmen Okulu Mezunları Derneği Başkanı katıldı. Oldukça heyecanlıydı.

Toplantıda Mehmet Cimi vardı, kitabı "Tonguç Baba"yı mutlaka okuyun.

Bu toplantıları bir gün kimler izleyecek? Salona baktım, o yılların yüzleri, o güzelim Enstitülerin yüksek dimağları…

Onlar  eksildiğinde kimler izleyecek? İşte sempozyumun en önemli hareketi gelecek kuşaklara belgeleri ile Köy Enstitülerini aktarabilmek.

Çok yağış alan bir gün. Yağışa aldırmadan çıkıp koşuyorum İzmir’e. Toplantı heyecanı hepsinden yüksek. Sanki gökyüzü de dinliyor  sesleri, güneşe yürüyüş vardı.

Toplantının görsellerini http://blog.milliyet.com.tr/nabidekilinc adresime  yerleştirdim.

Tarihe ve geleceğe ışık Köy Enstitüleri  varlığını hiç kaybetmedi. Bugün daha çok özlenmekte, aranmaktadır.

Tarih bir gün bu gerçek ile karşılaştıracak mıdır?

Tüm Köy Enstitülüleri saygıyla selamlıyorum. Ellerinden öpüyorum.

Oysa ki, neden bekliyoruz?  Hala ülkede her alanda yapılan toplantıları halkın gerçekleri olan programlarla buluşturup, ülkenin geleceğini ve kalkınmasını hedef alan siyasal  güç ortaya koyamıyoruz?