Hasta ettin beni ulan

Hastalık çok kötü birşeydir. Allah kimseye hastalık vermesin. Hastaların durumları da içler acısıdır gerçekten de. Bazı hastalar vardır hani de kendisine hasta demesinler diye hastalığına bk sürdürmez, ben dinçim daha mesajı verir gelen ziyaretçilere. Mesela Teyze yemiş 278 yerinden dikişi ameliyattan çıkmış, (onların halleri beni çok güldürür. Komik bir durum değildir ama insanı da güldürmeden bırakmaz bu durum): Mesela girersiniz odaya teyzemi burdan buraya yarmışlar; "Ayy yavrum, ayy yavrum. Nasıl rahat geldiniz mi köprüden?" Sanane ya:))Yatsana sen yerine. Ya burun deliklerinden hortum sokmuşlar bi tarafından bilmem ne, "N'aptın ufak yazıldı mı okula? Ayy yavrum ayy yavrum, eniştenler de geldi mi? Ooff hafif gaz da var" Sanane trafikten teyzem? Ölmüşsün sen sus!:))

Bu ne demek oluyor?: "Ben daha ölmedim" Mesaj budur. Bir de teyzem hadi hasta saçmalıyor, ya refakatçılara ne oluyor? Refakatçı diye bir tip vardır ya. Ailede o bellidir. Biri hasta oldu mu kim kalacak? O. İşte odur. O Allah'ın bir lütfudur hastalara. Gönüllü çalışır kahramanımız. Doğuştan refakatçidir o. 3 gün kalır o, 3 günden sonra hastaya baka baka o da hasta olur. Neden empatiden:))

Zaten o 2. günden itibaren hastanın elmalarını, yemeğini yemeye başlar. Hamını hamını hoğğğppp! diye:) Ya o hastanın özel bir yemeği bırak di mi? O yesin sana ne oluyor? Hastanın adına konuşur sorulara cevap verir.

Hani girdin odaya soruyorsun hastaya. Ama onun yerine refakatçi cevap verir.
"Bugün biraz iyiyiz", (İyiyiz mi? Sana ne oldu ki? Elma da hala ağzında hourğğp çata!)" Bugün biraz yürüdük", "Zaten bugün 2'ye kadar uyuduk." Çık dışarııı!:)) Piss! =)))

"Nasıl köprüden rahat geldiniz mi?"=)))))))))))))))))))))))

Nalet olsun içimdeki hasta ve refakatçi sevgisine =))))))